Home > günce, hatırlamalık > Dar zamanda yeni başlangıçlar

Dar zamanda yeni başlangıçlar

Bir hafta oldu geleli ve ayağımızın tozunu hiç yerde bırakmadık. Haftayı benim doktor, klinik, hastane kayıtlarım, Mira’nın da yuva kayıdı ve doktor kontrolleri ile tamamladık… Mira o kadar keyifli - iştahlı - neşeli ki müdahaleye rağmen kulaktaki sıvı birikiminin ciddi şekilde devam etmesini konduramıyorum. Artı bir on gün daha, bu sefer daha kuvvetli bir antibiyotik kullanacak. Doktordan, bu tedavi ile büyük ihtimalle çözüm sağlanacağını ancak kulaktaki enfeksiyonun 6 haftadan uzun sürmesi durumunda tüp takılmasını gündeme getirmeleri gerektiğini duymak son derece rahatsız etti beni… Mira’nın hali ruhiyesi kadar olumlu düşünerek iyi şeyler duymayı bekliyorum…

Gerçi olumlu hali ruhiye dedim de halt ettim… Geçen Cumartesi Mira ilk defa kontrol edilemeyen bir nöbet (tantrum) yaşadı - yaşadık. Yol boyu son derece keyifliyken, park yerinde Bora’nın arabasının tekerinin inik olmasını farketmemiz, saçının rüzgar ile dağılması, at kuyruğunun biraz tepede toplanması, kucağımda taşıyamam demem, alacağımız buzkalıbının sarı değil pembe olmasını istemesi, pembe seçeneğinin olmaması, kendini toplasın diye verdiğim lolipopun içinden hava boşluğu ile oluşmuş minik bir delik çıkması (bu son noktaydı)… en son 3-4 aylıkken gaz sancısı ile bu kadar ağladığını - bağırdığını hatırlıyorum. Sakinleştirmek için çıktığımız açık havada kucağımda hıçkırmaktan nefesi kesilirken “ama tutamıyorum kendimi, çok ağlamak geliyor içimden…” demesi ise bana en koyduğu andır. Annesi biraz mankafa olunca çocuk mecbur kalıyor duygularını en açık şekilde ifade etmeye… Umarım ilk ve son olmuştur bu kriz anı… onun çaresizliğinde daha çaresiz hissediyor insan kendini…

Yeni haftamızın aksiyon haberi ise Mira’nın burada yeni bir yuvaya başlaması… Hepi topu 3 ay burada kalacağız ama 3 ayı kıçkıça geçirip, Türkiye’ye döndüğümüzde kardeş evdeyken “sen hadi bakalım okula yallah” şeklinde başımızda atıyormuşuz gibi hissetmesini hiç istemedim. Zaten ben o kadar dip dibe olmaya alışmamışım, burada benden ayrı geçireceği bir kaç saat ikimize de iyi gelecekti. Eve hemen 3 dakika uzaklıkta çok sıradan bir Montessori okulunda yer bulduk. En azından mekan düzenlemesinin Mira’nın alışkın olduğu bir ortam olmasının avantajlı olacağını düşünüyorduk. Sadece 3-6 yaş 30 çocuğun tek sınıfta olmasından biraz ürkmüştüm. Şansımıza binalarının hemen bitişiğindeki dükkanı da okula dahil ederek yeni bir sınıf açmışlar. Mira şu anda bu sınıftaki 7 öğrenciden biri oldu. Bu sınıf daha küçük olduğu için 20 kişi ile kayıtları kapatacaklar ama zaten 20 kişiyi doldurana kadar Mira’nın okula adaptasyonu haydi haydi tamamlanacaktır.

Pazartesi okuldaki ilk günüydü ve hiç bir şey korktuğum gibi olmadı… Sınıfa birlikte girdik. Mira’nın adı kendisine ait raflara yazılmıştı bile… Öğretmeni eşyaları koyacağı yerleri gösterdi. Ben bir saat kadar köşede oturdum. Hiç yanıma gelmedi. Heyecanla tepsilerini aldı, çalışmalarını yaptı. Sınıfta Montessori çevresi konusunda deneyimli olduğu rahatlıkla gözlenebiliyordu. Her işi bitirdiğinde uyarılmadan topladı… Hatta toplamayanları da “Miss Mary, clean up yapması gerekiyordu” diye şikayet etti :D Sanki kırk yıldır o okula gidiyormuş gibiydi - öyleki evde bu düzenli çocukla hiç ilgisi yoktur diye açıklama yapma ihtiyacı hissettim. Yaşça büyük bir öğretmeni kendi çocuklarının da Montessori okullarından mezun olduklarını ve aynen bu şekilde olduklarını söyledi - Günün çalışması olarak da kilim açma ve rulo olarak geri toplamayı gösterdiler ve Mira’yı bunu arkadaşların göstermesi için teşvik ettiler. Bizimki pek gururlandı.

Sınıfta bana yüz vermese de, Line time sonunda sınıftan çıkmaya kalktığımda, kıyameti koparttı. Cumartesi yaşadığımızın endişesi ile karşıdaki Lübnan kahvesinde biraz kendimi yedim. Döndüğümde çıkmam ile sustuğunu, herşeyin yolunda olduğunu öğrendim. Kapıda beni görünce bir iki gözyaşı daha döktü ama daha okuldan çıkmamız ile o yaşlar yerini kıkırdamalara çevirdi… Umarım yarın da bugün kadar kolay geçer diyeyim… Karnımdakinin  ayaklarını boğazıma doğru esnetme çalışmalarında daha fazla başarı sağlamasına izin vermeden gidip yatayım…

bunlara da göz atabilirsiniz…

  1. Güneş
    Mart 8th, 2011 at 09:22 | #1

    Bu tepkiler çok normal Banu’cum, ne güzel okula alışmış, biliyorsun bazen ağlamaya onlarında ihtiyacı oluyor, senin içinde kolay değil tabiki, çok kolaylıklar diliyorum, bolca sabır, bebeğinizle sağlıkla dönmenizi dilerim..Çok Öptüm..
    Sevgiler.

  2. Mart 8th, 2011 at 09:56 | #2

    Banucum, sizden haber almak güzel.. Mira için bence çok güzel bir deneyim olacak bu 3 aylık dönem. Hep derim ya Mracım çok şanslı senin gibi annesi olduğu için…

  3. benden bizden
    Mart 8th, 2011 at 10:08 | #3

    canim Miracim, nasil da dolmus demek ki, boyle patladigina gore. Kolay degil Banu, bircok degisiklik birarada onun icin, sizin icin de. Ama kisa surede uyum saglayacak eminim, cocuklar daha kolay adapte oluyorlar yeni durumlara. Umarim bundan sonra da isler hep tikirinda gider, sag salim donersiniz ailecek :)

  4. Mart 8th, 2011 at 14:41 | #4

    Banucum,herşey aslında ne kadar yolunda gidiyor,güzel bir yuva bulmuşsun Miracık başlamış oraya ,doktorunu ayarlamıışsın,uçakta rahat gelmiş sağ sağlim varmışsınız.işallah hep böyle yolunda gitsin işlerin ,ehh azıcık kapris de olucak zaten ,o kapris kadı kızında da olur zaten.Oğluş ne yapıyor kaç hafta oldu

  5. Mart 8th, 2011 at 15:52 | #5

    Banu,cok gecmis olsun,umarim tupe falan gerek kalmadan iyilesir Miracik. Veridigi tepkiler cok normal,kolay degil tasinma minikler icin,belli etmeseler bile cok etkileniyorlar. Isleri yola koymaya baslamissiniz,umarim kisa surede her sey hallolur,sen de hamileliginin son haftalarini daha rahat gecirirsin.

  6. Mart 8th, 2011 at 18:24 | #6

    Işıl’cım teşekkür ederim. Onun için hiç kolay olmayacağının farkındaydık ama çok çok iyi adapte oldu. Uzun zamandır anlatıyorduk burada yapacaklarımızı ama bu kadar da içselleştirdiğini düşünmemiştim. Tüp işi çok basit bir iş ama bu kadar değişikliğin üzerine bir de o çıksın istemiyorum. Umarım dediğin gibi gerek kalmaz.

    Yasemin’cim, oğluş şaka maka 34 haftalık oldu :)

    Banu’cum…bir müşterin her türlü abukluk beni buluyor diye hayflandığımda şanslısınki hepsinin çözümünü de buluyorsun demişti. çok şükür diyeceğim.

    Burcu’cum… ben de sizi merak ediyorum. yazacağım…

    güneş’cim teşekkür ederim…

  1. No trackbacks yet.