Home > gelişim notları, hamilelik, hatırlamalık > İkinci kere hamile olmak

İkinci kere hamile olmak

Gördüm ki artık 34 haftalık olmuşum. Doğurup hafızayı sıfırlamadan, hamileliğim üzerine bir kaç satır yazmalıyım.

En baştan ele alırsak; olsun-olmasın, şu zaman-bu zaman diye uzun uzun düşünmedik. Çocuğumuzun tek olmasını istemiyorduk dolayısıyla ikinci çocuk bizim için sürpriz de değildi. Zaten hali hazırda 50′lerimizi bir ergenin ana babası olarak geçirecekken, ikinci bir tane için çok fazla beklememek gerekiyordu. 2011 ise iş yoğunluğumuz yönünden yeni bir bebek ile vakit geçirebileceğim güzel bir yıl olarak göz kırpıyordu - iş yok stresi ile kendimi yiyeceğime bari çocuk yapayım gibi… :P Mira’mız da böyle bir yılda doğmuş, ilk aylarımızda doya doya koklayabilmiştim… Zamanla artan iş tempoma da hep birlikte adapte olabilmiştik. Yoksa kendi işini yaparken yasal doğum ve süt izinlerimi kullanıyorum deme gibi bir lüksünüz olmuyor. Bu seferki işimiz daha çetrefilli olacak ama bir nefeslikte olsa zamanım olabilecek biliyorum. Aslına bakarsanız, eğer aklınızın bir köşesinde iki çocuklu olmak gibi bir düşünce var ise bunun üzerine fazla düşünmemek gerekiyor. Ben tüm mantıklı gelen gerekçeleri sonradan düşününce buldum :) İkinci çocuğu olup keşke… diyen birini de görmedim, duymadım.

Bu sefer ilk haftalardan itibaren tuvalet ile nasıl akraba olunabiliyormuş anladım. Hatta birinci trimesterin tsunami etkisinden, resmen 3. trimestere girmeden az önce kurtuldum. Yani o hamileliğin en güzel ayları olan 2. trimester yalan oldu. Mide bulantılarım ve yorgunluğum bana hamileliğimi hiç unutturmamayı başardı. Mira da hiç böyle şeyler yaşamadığım için duruma adapte olmakta zorlandım ve anladım ki çocukların şahsına münhasırlığı ana rahmine düşmesi ile başlıyor. Şimdi geçtiği için tuzum kuru iyi ki bunu da böyle yaşamışım diyebiliyorum. Yoksa eminim hepten unutacaktım hamile olduğumu; kendi kendimin canına okuyacaktım…

2. hamilelikte vucudunuzun verdiği bazı tepkilere ön görülü yaklaşabileceğinizi düşünüyorsunuz. Ama benim tepkilerim daha çok nasıl yani ben hiç böyle bir şey hatırlamıyorum, sahi ilkinde de böyle mi olmuştu şeklinde gerçekleşti. Karnımın hiç belli olmadığı, hamileliğin sadece gıdıma yerleştiği dönemde dahi çiş torbamın üzerine yastık koyulmuş gibi hissetmem… Tazı gibi geçtiğim yollarda, iki adımda tık nefes kalıvermem… Alt tarafı yerimden kalkıp, iki adım ötedeki çalan telefonu açtığımda dahi, dörtnala koşmuşum gibi nefes nefes kalmam… Şu günlerde ise hızla büyüyen karnımın zaman zaman üst derimden öte içimi yırtacak kadar canımı acıtması… Doktorum ile bunları paylaştığımda aldığım cevaplar;

  • ilkinde de bunları yaşadığım ancak hafızanın doğum sonrası bunları yumuşattığı - balık hafızalı anne -
  • ikincisinde vücudundaki fiziksel değişimlerin ilkine göre daha hızlı gerçekleştiği ve hissedildiği - fil hafızalı kaslar -
  • ilk hamileliğimden bu yana neredeyse 4 yaş daha yaşlı olmam - doktorun halt etmesi :P -

Tabi ki bunların hepsi mantıklı ama en önemli sebeplerden biri de bu hamileliğe kucağımdan inmemekte ısrarcı artı bir 13 kilo ile başlamış olmam sanırım… Üstelik yerinde durmayan, çenesi kapanmayan cinsinden… Daha önce öncelikleriniz değişiyor demiştim ya kendini dinlemek - dinlendirmek için ayırabileceğin vakit lüks geliyor. Çocuksuzken ne çok vaktimiz varmış, hunharca harcamışız, ona yanıyorum…

Bir de gebelik diyabeti mevzuum var tabii… Mira’da da başıma gelen, bunda da gelmesine hazırlıklı olduğum ancak diyetle tam bir çözüme ulaşamayınca pek bozulduğum. Bu konu hakkında daha sonra tekrar yazayım. Şimdi usul usul kızımı okuldan almaya gitmek için çıkayım :)

bunlara da göz atabilirsiniz…

  1. Ozge Sen
    Mart 9th, 2011 at 18:59 | #1

    Banu biliyor musun ben de Derin’den once ben ne yapardimi o kadar cok dusunuyorumki bazen….cidden ne cok vaktimiz varmis ve nasil gecermis onca vakit…
    Canim 2 numara saglikla gelsin isallah:) bu arada kac kilo aldin?:) gobek disinda baya ince gozukuyorsun:)

  2. Mart 9th, 2011 at 19:48 | #2

    Ozge, toplamda 11-12 kilo aldım… gıdımdan ayak parmağıma kadar büyüdüm ama çaktırmıyorum diyeyim.

  3. benden bizden
    Mart 9th, 2011 at 19:54 | #3

    gobus cok guzel gorunuyor :) devamini bekliyoruz, hersey gonlunuzce olsun…

  4. Mart 10th, 2011 at 10:53 | #4

    Aynı teraneler bizde de mevcut biliyorsun zaten..balık-fil hafizalar ve +3 yaş (gördüğün gibi 4 demedim senin gibi :) )
    Daha şimdiden kendimi 9 aylık gibi hissediyorum..bu günlerde bir de kuku kemiği ağrılarım azdı..bazen bacaklar kapanmıyor ilk ayağa kalktığımda :)
    Kardan dolayı yoga iptaldi..yarın gidicem inşallah, iyi oldu 34 hafta yazman, yarın sorarlarsa cevabı düşünmeyeceğim ;)

  5. Mart 10th, 2011 at 11:47 | #5

    Hala karnın yok gibi:) Sanırım benim 20 haftalıkken böyleydi:) Daha sık yaz bu arada:)

  6. Mart 10th, 2011 at 19:53 | #6

    Banu ikinci çocuktan sonra beynin tamamen süngere dönüyor :)
    Ben ki Obsesiftif ,şimdi ocakta yemek unutan,fırını açık unutan,ocağı kapamayı unutan ,unutkan bir tipe döndüm…Obsesfiliğim hikaye oldu :)
    Çok şükür bu kadar unutmalarla da başımıza bir şey gelmedi …
    Ama hazır ol iki çocuk sahibi olmak çok başka,hem çok daha keyifli hem de tamamen ayrı bir kadına dönüyorsun…En azından ben de öyle oldu :)

  7. Mart 11th, 2011 at 11:16 | #7

    Şimdiden söyleyeyim iki çocuk annesi olmak çok havalı bir şey ( eğer tabi zihnen ve fiziken aşırı salmış halde değilse anne, aksi takdirde “ah zavallı” moduna düşüveriyor insan)

  8. Mart 14th, 2011 at 21:27 | #8

    bu yazıyı okuyunca hemen yapasım geldi, gerçekten istiyorum ama çok korkuyorum. detsiz başıma dert mi alcam diyorum.. bazende olsun hemen olsun istiyorum. rahatlığa alışmadan, yaş farkları az olsun diyorum

  9. eylül şahinin annesi
    Mart 15th, 2011 at 17:15 | #9

    merhaba banu,
    miranın sınıfından eylülün annesiyim.Mirayı özledik.
    sağlıkla bebeğini kucağına alıp dönmenizi diliyoruz.

    sevilay.

  10. Meral Geylani
    Mart 16th, 2011 at 11:01 | #10

    Sevgili Banu Fotograflar cok guzel, Saglikli bir dogum diliyorum sana ve bebegine, sevgiler

  11. Mart 18th, 2011 at 03:47 | #11

    Itır… benim ki 3.75ten 4ü yakalıyor da senin ki zaten 3 sayılır :)

    Özlem… akşamları da bu karından iki tane oluyor. Yeterli ışık yakalayamadığım için çekemedim bir türlü…

    Esin.. öyle deme benim kafa zaten dağınık iyice mi dağıtacağım :)

    Buse… bence de çok havalı :)

    Esra… düşünme çok…

    Sevilay… Mira’ya Eylül’ün annesinden mesaj var dediğim de çok sevindi. Keşke buradaki okulumda da Eylül Şahin olsa diyor :)

    Meral… çok teşekkür ederim. Dünyanın diğer ucunda takipteyim seni :)

  12. hilal
    Mart 19th, 2011 at 22:31 | #12

    Banu biiyorum farkındasın ama yine de yazayım en son yazdıgının üzerinden 10 gün geçti. Ben hiç girmediğim kadar nete girip yeni bir şey var mı diye kontrol ediyorum. Mira yı çok özledim. Geçen gün ıslak öpücük tekniğini konuşup gülümsedik. İyi haberlerinizi bekliyorum. Oğluşun adı hala Ada değil mi. sevgiler

  1. No trackbacks yet.