Oslo’dan bildiriyoruz…
… ama bir kaç saat sonra Ankara’ya dönmek üzere yola çıkıyoruz.
Oslo seyahatinin bilançosu şöyledir…
- Mira haftalardır kendisi ile ilgilenmediğimden galiba… beni 100 metre öteden gördüğünde “anne memme” diye koşmaya başladı… Sessiz sakin melek kızım oldu bir kelek ve o kadar çok bağırdı ki… 2000 kişilik kongrede en çok duyduğum söz “Banu ok we all learned anne but what does meme means?” oldu.
- Oslo’ya vardığımız gün Mira’nın tüm vücudunu kocaman (2-3cm. çapında) kırmızı plaklar kapladı. Başta çok korktuk. İlk defa yurtdışından doktorumuzu aradık. Hatta hastanenin yolunu bile tutmayı düşündük. Ancak hiç ateşi yoktu. Yanımızdaki doktor arkadaşların soğukkanlı müdahalesi ile atlattık. Bugüne kadar hiç allerji olmadığı için yol boyunca yaladığı uçak koltuklarındaki temizlik malzemelerinden kaynaklandığını düşünüyoruz.
- 3 haftadır çıkmayan 1 azı sonunda koca bir diş boyunda şişti. Kistik bir şey oluştu üzerinde… Gazlı bez masajı yaparken dün akşam kanadı… Bu sabah minik bir diş ucu gözüktü tümseğin üstünde… kurtuluyoruz galiba…
- 4 gündür buradayız ve neredeyse hiç ama hiç bir şey yemedi. Hava gece 1 de kararır gibi yapıp sabah 5te apaydınlık olunca da neredeyse hiç de uyumadı. Fotosentez ile beslendi…
- -30 derece uygun yapılmış olan şehir tarihinin en sıcak günlerini yaşadı… Her gün yağmur gösteren havadurumuna inanarak gelen bizler ne giyeceğimizi şaşırdık. Hissedilen sıcaklık bize göre 50 derece falandı.
Hiç bir yeri de göremedik. Hiç bir yeri gezemedik Şimdilik bu kadar dönünce daha detaylı yazarım sanırım… En azından görmeyi isteyip göremediklerimizden bahsederim…
Bu güzel gözlü kız,nazara gelmiş..Çok geçmiş olsun.Oslo maceranızı da 4 gözle bekliyoruz…İyi yolculuklar.
Çok geçmiş olsun Miracığa:)Olsun, sağlık olsun,siz yine gidersiniz nasılsa;)
Geçen hafta Zeynep’te 2 azı çıkardı, ne yaşadığınızı çok iyi anlıyorum Banucum. Dinlenin, toparlanın da görüşelim en kısa zamanda, özledik ikinizi de…öpüyorum
O kadar seyahate çıktınız buradan anlattın nazar değdi Mira kuşuna bence. Çok geçmiş olsun annesi. Dönmüşsünüzdür muhtemelen, hoşgeldiniz ayrıca.
Miracık’ın keyfi hemen yerine gelsin inşallah..
hoşgeldiniz yurda mı diyelim yoksa gene kaçtınız mı hemen
Norvec cografya ögretmenim Meric Ural’in hep gitmek istedigi yerdi.Saniyorum gitmeye ömrü vefa etmedi. Cok sanslisiniz ve Mira’cik da cok sansli.Günesin batmadigi ülkeleri görmek cok güzel olmali.Gerci isten pek vakit kalmasa da olsun ön gezi gibi olmus.
kırmızılar alerjiktir, geçer, dişin ucu hepten görükünce bağla kapı koluna, çarp, alsın gitsin. aç kaldıysa da al götür aspava’ya, bibuçuk soslu soğanlıyı yedir eritip, bak nası melek oluyo gene
çok geçmiş olsun, öpoorum yanaklıyı.
Ilgaz da bugün kayınpeder, kayınvalide, tüm aile sofrada yemek yenirken, Do bir küllah dondurma şarkısına söz uydurmaktaydı. “si”ye gelince biraz düşündü, sonra sevinerek “siii, annenin memesiiii” deyince, yediklerimiz boğamıza kaçtı gülmekten, gözümüzden yaşlar geldi, ölecektik hep birlikte. Bir daha doğurursam “meme” yerine “düve” falan gibi uyduruk bir kelime öğreteceğim, öğrenmesin meme kelimesini
hosgeldinizzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz
Arkadaşlar hepinize teşekkürler… Sağ sağlim döndük iyiyiz…
Birol’cum sen gel Ankara’ya götürelim beraber Aspava’ya
Damla… valla ben de boğuluyordum gülmekten :))))