Leylek sürüsü havada…
Geçen ay İstanbul’a günübirlik bir toplantı için giderken, kocaman bir leylek sürüsünü uçarken görmüştük. Otobanda arabayı kenara çekip fotoğraflarını çekememiştim ama “işte bo…u yedik…” demiştim.
Tamam seyahat etmeyi seviyorum. İşimi seviyorum. Zaten sevmeden yenecek bir nane değil… Ama ilk defa bu sefer hiç içimden gelmiyor. Biraz durasım var.
Bugün biz çekirdek aile Kıbrıs yolcusuyuz. Eylül ayında 1 hafta Adıyaman ve çevresinde olmam gerekiyor. - Cenk gelemiyor -
Sonrasında Kıbrıs’ta bir kongremiz daha var… - buraya da gelemeyecek -
Kıbrıs’tan döndüğümüz gece tekrar yola çıkacağız. Yol uzun diye iki gün Singapur’da kalarak Avustralya’ya gidiyoruz. 10 gün Avustralya’dayız. Becerebilirsek annem ve kardeşim de gelecek. - bu kısım için bile sevinesim yok, hastayım galiba… -
Birazdan yola çıkacağız. Mira’nın köpek dişleri zorluyor. Ben de yapılacak işleri düşünmekten yorgun düştüm. Öylesine yatasım var. Biliyorum - umuyorum - yola çıkınca değişir bu ruh halim…
Banu Adıyaman civarına Gaziantep’de düşüyorsa beni ara, görüşelim mutlaka!
Mirayı leylekler getirmiş olmasın??!!!??!!
ooo kolay gelsin
Avustralya mi? off diyorum :)) Senin yerine ben gideyim istersen, nasil teklif ama
Yediginiz icitiginiz sizin olsun, bizim icin de gezin. Eminim yola cikinca hislerin degisir.