Araya bir Eskişehir, bir de Antalya girdi. Bunlar Mira’sız olunca anlatacak fazla bir şeyim yoktu. Sabahın köründe o uyanmadan gittim, gecesine döndüm uyuyordu… Yanıbaşımda oturmalarına rağmen babam için hiç yardımcı olamıyorum. Annem çok yoruluyor… Bu arada kardeşim Baha ve eşi Özge Amerika’dan destek kuvvet geldiler… Ben daha ne olduğunu anlamadan 2 haftacık kalıp, geçen Cuma da geri döndüler. O günlerin kısa bir özetini geçerim bir ara… Ama önce ruhuma iyi gelen, sözde iş gezimize kaldığım yerden devam edeyim. Bir ay oluyor gidip geleli… Yine de yazayım… Hem Mira’nın bilinçli olarak en çok eğlendiği gezi olması dolayısıyla burada yer alması şart… Hem de Evora’yı bu kadar anlattıktan sonra Madrid’te de haksızlık olmasın…
Mira’cım henüz içimde 3 aylık bir mercimek iken Cenk ile iki günlüğüne gelmiştik Madrid’te… Ama koskaca bir öğlenden sonrasını ve geceyi bulantı ve baş dönmesi ile uyuyarak geçirmiştim. Oysa hamileliğim boyunca pek rahattım. Son güne kadar çalışmış, bir sürü seyahat ve kongre sığdırmıştım. Dönüp dönüp Madrid’e yazık oldu demiştim. Bir gün mercimekle gelmeyi dilemiştim.
Japonlar “çocuklara yumurta yemeyi daha eğlenceli hale getirmek için ne yapılabilir?” sorusunun cevabını bulmuş Bir zamanlar yumurtaları küp şeklinde sunmak için bir kalıp görmüştüm. Ama bu bulduklarim çok daha eğlenceli gözüküyor.
Yumurtalara nasıl şekil verildiğini görmek için buraya bakın…
Bir zamanlar kendi kendime çocuklar ile kafayı bozmuş bir anne olmayacağım diye söz vermiştim. Ama öyle olmuyor. Anne olduktan sonra herşey değişiyor. Kendime vakit ayırayım, hobilerimle uğraşayım diyorum. Bakıyorum onlar da çocuk ekseninde yeniden şekilleniyor. Hem de ben bundan müthiş keyif alıyorum.
Bazen yanlış bir meslek seçtiğimi düşünecek kadar çok severim tasarım konusunda okumayı… Kiminde hayal kurarım, kiminden ilham alırım… Hamileliğim ile birlikte hep çocuklar için tasarlanmış mekanlar ve ürünler gözüme takılıyordu. Bunlar da havada kalmasın en azından sanal hafızamızda yer alsın diye düşündüm. Yavaş yavaş buradan paylaşmaya başlayacağım.
Çocuk sahibi olduktan sonra her anlamda dünyaya bakışımız değişiyor. Daha önce önemsiz gelen bir çok detay dikkatinizi çekmeye başlıyor. Bizim, Evora’da, Mira’dan önce önünden yürüyüp geçeceğimiz, bir çocuk parkına çarpılmamız gibi…
Sabah sabah kocamdan gelen bir mesaj kocaman gülümsetti beni… Bir video yollamış. Videoda beni yılın annesi olarak anons ediyorlar Çok eğlendim. Ben de tüm annelerin ve anne adaylarının anneler günü kutluyorum ve hepinizi yılın annesi ilan ediyorum
Gittik geldik hatta Oslo yolları bile gözüktü ufukta… Ama hala anlatamamıştım Portekiz ve İspanya günlerimizi… En sonunda çektiğimiz fotoğrafları da topladım. Başlayabilirim anlatmaya…
Uçuşumuz sabah 6′da olunca, evden 3:30 gibi çıkmamız gerekiyordu. Bunun için Mira’cıma geceden yol pijamalarını giydirdim ve yatırdım. Maksat uykusunu bölmeden yola çıkabilmekti… Tabi benim ince planlar her zaman ki gibi işlemedi Mira hemen peşimiz sıra uyanıp, pıtır pıtır yanımıza geldi… Havaalanı yolu boyunca ve uçağa binene kadar bıcır bıcır anlattı, koşturdu, hiç durmadı…
Mira’cım bahçedeki karahindibalara takmış durumda… Tohumlarını atmak üzere hazır olan hiçbir karahindiba elinden kurtulamıyor. Bahçe adım adım aranıyor, bulunuyor ve sonrası püfff… Ben ise onun püf demeye çalışan haline baygınım bu aralar Bir arada ayılıp bahçeyi toparlasam iyi olacak… Read more…