Archive

Archive for Mart, 2010

Dilli Düdük Devri

Mart 30th, 2010 banu 18 comments

Mira öyle kendi kendine mırıldanan bir bebek hiç olmadı. Konuşma konusunda hep pek temkinliydi. Ben bir yaş dolaylarında bayağı bayağı konuşmaya başladığım için bana çekmediği konusunda ailecek hem fikirdik… Üstüne ben neredeyse 1,5 yaşımda, Mira ise 11 aylık yürüdüğü için annem “sen ne kadar dilliysen, bu da o kadar pilli” deyip duruyordu…  ki bu iki yaş tüm ezberleri bozdu.

Read more…

Categories: günce, ilkler, videolar Tags: , ,

Fil Hortumu Şeklinde Bir Pipet

Mart 25th, 2010 banu 3 comments


Erişkin bir fil günde 225 litre yani 900 bardak su içiyormuş :) Fil gibi susayanlar için tasarlanmış bu pipetlere de şuradan ulaşılabiliyor. Çocukların bayılacağına eminim.

Çocuğunuz ile birlikte büyüyen kıyafetler

Mart 20th, 2010 banu 2 comments

Mira büyürken eskiyen - hatta üzerinde paralanan - kıyafetleri, ayakkabıları kaldırırken içim mutlulukla doluyor… Sadece kızımın büyüdüğü hissettiğim için değil, giysilerdeki dolu dolu yaşanmışlıklar gözümün önünden geçtiği için de seviniyorum. Büyüme hızı ile giysilerin yıpranma hızındaki optimum dengeyi yakalayabilmek için badilerin altını çıtçıtlı parçalar ile uzatma, büyük tshirtleri taytla tunik olarak giydirmeye başlama, küçülen elbiseleri tshirt olarak değerlendirme gibi amatör yöntemlerim var… Durum böyleyken Barcelona’dan Alicia’nın 6 aydan 3 yaşa kadar giyilebilen tasarımlarını görünce çarpıldım tabi ki…

Bu tasarımlarda giysilerin bedenleri akıllı kesim ve fermuarlar sayesinde değiştirilebiliyor. Alicia, Bastida Solutions isimli firması ile tasarımlarını üretmeye de başlamış.  Şimdilik 5 ayrı renkde ceket ve 2 ayrı renkde pantolonu var. Yakında kızlar için elbiseleri de bekliyorum… Pantalon 26, Ceket 45 avro ve henüz yaygın bir satışı yok. Almak isterseniz info@bastidasolutions.com adresinden Alicia’ya bir mail atmanızı öneririm.
Read more…

Zürafa gibi kokuyorsun sen anne…

Mart 15th, 2010 banu 14 comments

Geçen hafta, Mira’cım ilk defa bana “annnneee Seni çook Seviyoom çok…” dedi. Neye uğradığımı saşırdım. içime sokuverecektim. O sırada araba kullanıyor olmasam, sokardım ya :P

Haftalar önce, kahvaltı hazırlıkları ile uğraşan Cenk’e “öpmeee… sucuk kokuyorsun sen…” dediği için Cenk “aman kızıma kokmayayım” diye bir paranoya geliştirmişti… Durumla pek dalga geçiyordum ki geçen hafta bana sarıldı ve “züafa gibi kokuyosun sen anne…” dedi. Aha dedim gülme komşuna olursun böyle maskara… Bu arada Cenk’e “çok güzel kokuyooon… seenn ne kokuyon?” dediği için Cenk’in psikolojisi düzeldi. Ama bana arada sarılıp “züafaaa” dedikçe, benim ki “aaa canım nasıl kokuyorum ben şimdi” şeklinde biraz bozuldu… hani boyumun posumun da zürafa ile uzaktan yakından alakası yok ya…

Read more…

Categories: günce Tags: ,

Cumartesi’nin şaşkını, Pazar’ın antikası

Mart 10th, 2010 banu 7 comments

Cuma akşam zorunlu yemeklerden biri için çıkmadan önce Mira “yookk, kalsana, benimle yatsana… anne lütfen…” diye başlayıp “banuuu baksana kalll amaaaa” diye sarınca Cumartesi için kendisine masal gibi bir plan anlattım. Sabah beraber uyanacağız. Yuvarlak omletli kahvaltı yapacağız. Sonra beraber okula dans etmeye gideceğiz. Sonra Selin, Zeynep ve Ada bize gelecek… Akşam da Karya ablalara gideceğiz, seni çok özlemiş. O kadar hoşuna gitti ki “peki, tamam birazcık (!) git ama hemen gel” dedi, el sallayıp, öpücük atıp yolladı beni…

Read more…

Categories: günce Tags: ,

Siz hala Nurturia’lılaşmadınız mı?

Mart 4th, 2010 banu 5 comments

Blog dünyasını takip eden herkes duydu artık Kitubi‘mizin elinin emeği gözünün nuru Nurturia’yı… Ben duymayan arkadaşlarım için yazıyorum. Özellikle biri var ki - o kendini bilir - dünyanın bir ucundan SMS ile “yeşil kaka neden olur?” “len senin göbek ne zaman gitmişti?” gibi mühim sorular soruyor. Tabi benim SMS okuma alışkanlığım sıfır olduğu için, kendisine hiç bir zaman merakını giderecek kadar hızlı dönüş yapamıyorum… Nurturia sadece bu konuda bile derdine benden iyi derman olacaktır. Hem ben zaten oradayım. banushka‘yım. Beklerim.

Nurturia Nedir?
“Nurturia ile çocuğunu daha kolay büyüt”
Bebek bekleyen ve küçük çocuklu ailelerin çocuklarının günlük hikayelerini, gelişimlerini sevdikleri ile paylaşabildikleri, aynı zamanda diğer anne-babalar ile tecrübe paylaşarak yardımlaşabildikleri sosyal platform Nurturia.

Nurturia’da Neler Yapabilirsiniz? Read more…

Categories: paylaşmalık Tags:

Ayrı ilk gecemiz

Mart 3rd, 2010 banu 3 comments

Mira’cım doğduğundan bu yana ilk defa benden ayrı bir gece geçiriyor… Pek sistematik olduğumuz ilk 7 aydan bu yana, ilk defa - üç beş sinema kaçamağını istisna tutuyorum - emmeden uyuyacak ve aynı yatakta yatmadan tam bir gece geçirecek. Ben Antalya’dayım. O babası ile Ankara’da. Bursa’dan ayağımızın tozu ile bir de buralara sürüklemek istemedim onları… en mantıklısı buydu, duygusalaşmaya da hiç niyetim yoktu… Ama bu dilli düdük en son telefonda “annnemm uykum var ama sen geri gel işten artık…” deyince içim buruldu. Burnumun ucu sızladı… şimdi hemen uyumalıyım ki… çabuk sabah olsun… hatta hemen tekrar akşam olsun… ben kızım ile koyun koyuna uyuyabileyim.

Read more…

Categories: günce, ilkler Tags: ,

Masterlar yarışlarından sıcağı sıcağına…

Mart 1st, 2010 banu 3 comments

Az da olsa iş için nokta atışı geliş gidişler yapıyordum Bursa’ya, ama nokta atışı olunca hiç kafamı kaldırıp bakmamışım anlaşılan… Bu Bursa Master yarışları aldı beni çocukluğuma götürdü. En son 1993 olmalı bizim Bursa Kapalı Havuza gelişimiz. O zamandan bu yana Bursa’da ne çoook şey değişmiş. Değişmeyen tek şey de Kapalı Yüzme Havuzu olmuş sanırım. Zaman donmuş kalmış orada ! Tadilat gördüğü söyleniyor. Eskisehir ve Ankara’daki aynı model havuzların durumu daha da içler acısıymış. Bana duşlar, tuvaletler, kapanamayan - kapansada açılmayan - aliminyum kapılar, ellerine verilen kronometre ile hassas ölçümler yapmak zorunda kalan hakemler… hepsi aynı… geldi. Sadece o zamanlar biraz daha büyük gelirdi tribünler… - meğer ben çok küçükmüşüm. - Sonuçta aynı kaldığı için sevindiğim tek şey büyümüş popolar ve genişlemiş bellere rağmen değişmeyen yüzler oldu….

Bu haftasonu - ister istemez - Türkiye’de spor yapmak, sporcu olabilmek, sporcu kalabilmek üzerine bolca düşündüm. Read more…