Home > beslenme, ilkler > Beşinci ay…

Beşinci ay…

Eylül 12th, 2008 banu Leave a comment Go to comments

Mira’cım dördüncü ayını bitirince oturma işini bir hayli ilerletti. Dengesini yüzde yüz koruyamasa bile kendi kendine oturuyor. Oyuncaklarını seçiyor. Elini uzatıp, istediği oyuncağı tutup, alıyor. Elinden alırsak, bize kızıyor. İstemediği bir şeyi uzattığımızda reddediyor. Keçi gibi inatçı olacak kızım, belli…

Doktorumuzun önerisi ile farklı tatlar ile tanıştırmaya başladık Mira’mızı… Özellikle mevsim sebze ve meyvelerini tatmasını söyledi. Kayısının en güzel zamanında, kayısı ile tanışsın. Şeftali yesin… Yoksa ilk kayısısını, ilk şeftalisini neredeyse 1,5 yaşında görecek, “nereden çıktı bu” diye reddebilir. Çok mantıklı geldi.

“Yoğurt da verebilirsiniz” dedi. “Kendimiz mi mayalayalım mı?” dedim. “Siz kendi yoğurdunuzu mayalıyor musunuz?” dedi. “Bazen” dedim. “Siz nasıl yiyorsanız, öyle yiyebilir.” dedi. Biz bu aralar Ankara’da Ayrancı’da her pazar kurulan organik pazardan bu yoğurdu alıyoruz. Mira bayılıyor.

Tabi şimdilik herşey sadece tadımlık.. Bir kaç kaşık hepsi o… Kesinlikle doymak için değil. Memeden hemen önce veya hemen sonra değil. Şeftali bitti, meme gelecek, meme gitti, şeftali gelecek diye bir rutin oluşturmamalı. Azıcık pütürüklü bırakıyoruz, “hmmhmm” diye ağzının içinde çevirmeyi öğrensin.

Henüz tüm proteinleri sindirmeye hazır olmadığı için et ve peynirden, allerji yapabileceği için çilek, böğürtlen, kivi gibi kırmızı ve tropik meyvelerden uzak duruyoruz. Ama dayanamayıp bahçede yetiştirdiğimiz frambuazdan ağzına bir parça veriyoruz. Ekşi geliyor, yüzünü buruşturuyor.

Akşam yemeklerinde hep birlikte sofrada oturuyoruz. Mira için de biraz yoğurt, alıyoruz yanımıza. Mira’cım bizi izlerken, ağzını kuş gibi açıyor, yemek istiyor. Ağzında bir şey varken, memnuniyet dolu mırıltılar çıkartıyor… nımnım nım…

bunlara da göz atabilirsiniz…

Categories: beslenme, ilkler Tags: , ,
  1. уαѕємiη…
    Eylül 22nd, 2008 at 21:02 | #1

    maşallah kuzuma

    ek gıdalarda başlanmış yavaş yavaş umarım iştahı yerinde bi çocuk olur

    sevgilerr

  2. Sermin
    Eylül 22nd, 2008 at 22:20 | #2

    Ahh ahh biz de 1 haftadır başladık ek besine. Daha önceden senin gibi deneme tarzındaydı ve yiyordu ama şimdi 2-3 kaşıktan sonra ağzını açmıyor. Umarım sever yemeyi güzeller güzeli Miracık. Sevgiler

  3. banu
    Eylül 25th, 2008 at 07:48 | #3

    Sevgili Sermin ve Yasemin,
    İştahı yerinde bir çocuk olur mu? bilmiyorum…
    Ama şunu gözlemledim. Bizimle beraber sofrada olduğu sürece, yani biz yemek yiyorsak, yemek istiyor. Kendim de yiyorum. İstediği zaman ona da veriyorum. Ne ben, ne o stress olmadan, küçük bir tabak yiyor. Yok ona ayrı bir yemek seansı düzenlersek en fazla 2 bilemedin 3 kaşıkla bitiyor olay.
    Şimdilerde eşimle hayat düzenimizi iyice değiştirmekten konuşuyoruz. Akşam yemeklerini artık daha erken saatte birlikte yiyoruz. kahvaltıları da çözme çabasındayız. Genelde kahvaltı etmeme rağmen oturarak kahvaltı etme alışkanlığı sağlamam lazım. Öğle yemeklerinde aynı düzeni bakıcımız ile kurmasını sağlamaya çalışıyorum. Gerçi bu aralar mutlaka öğlenleri evde oluyorum. Kısaca kendimiz içinde daha sağlıklı olacak bir hayat düzeni içerisine girme çabasındayım. Faydası olacak mı? En azından bize faydalı olacak bu kesin :)

  4. Ekim 31st, 2008 at 14:26 | #4

    Canım benim gurme annenin gurme kızı olucak

  5. eda
    Ocak 24th, 2011 at 12:22 | #5

    sizi tekrar rahatsız edicem lütfen kusura bakmayın doktorunuz levent beyden memnun musunuz? kendisinin özel muayanesi var mı acaba? nasıl bir doktordur? benim doktorum organik yedir ekmeğini kendin yap yoğurdu mayala kavanoz maması yok şeker yok …gibi söylemleri beni artık çok rahatsız ediyor daha çok bunalım yapıyorumlevent beyin tutumu nasıldır rahat mıdır?
    yeni bebişinizde hayırlı olsun..sağlıcakla kucağınıza alın :)) sevgiler miraya öpücükler

  6. Ocak 24th, 2011 at 14:31 | #6

    Eda niye rahatsız olayım ki :) evet halen doktorumuz Levent Şükrü Akgüngör. Hem TOBB ETÜ Hastanesinde hem de kendi özel muayenehanesinde çalışıyor. Yoğurt meselesinde olduğu gibi illa şöyle yapacaksın diye bir yaptırımı yok; tarz olarak da insanı stres etmeyen birisi… ama elinden geldiğince doğalını tercih etmeni öneriyor. kavanoz maması mevzunu hiç konuşmadık zira ben çok seyahat etmeme rağmen hemen hiç kavanoz mama kullanmadım.

  7. eda
    Ocak 24th, 2011 at 14:59 | #7

    :)) teşekkür ederim çok sağolun..kavanoz mamasını tercih etmemenizin sebebi katkı maddesi içeriyor olabilmesi midir??içerisinde yoktur organik falan deniliyor ama kararsız kaldım kullanmakta :((
    doktorunuz organik olacak diyor mu peki banu hanım??bizimkisi tavuğa kadar olsun diyor buda çok stres bir durum..

  8. Ocak 25th, 2011 at 15:18 | #8

    kavanoz maması katkı içermiyor dese de, evde yaptığım kadar sağlıklı - doğal olduğunu düşünmüyorum. evde yaptığım bir kayısı püresi hiçbir zaman kavanozdakiler kadar tatlı olmuyor. %100 elma suyu evde sıktığımız elma suyuna göre çok daha şekerli oluyor ki… bunlar benim için yeterli kriterdi.
    Arada bir farklı çeşitlerde sebze-meyve ezmeleri yapıp, buz kapları ile derin dondurucu da donduruyordum. Kavanoz maması kadar pratik oluyordu kullanımı… 1 küp havuç, 1 küp pancar, 1 küp tavuk suyu ile hemen bir çorba yapabiliyordum.
    Doktorumuzun illa ki organik diye bir baskısı olmadı üzerimizde… daha çok siz kendiniz için neyi sağlıklı buluyorsanız öyle beslenmeli dedi. Ancak biz mümkün olduğu kadar organik-doğal-mümkünse üreticisinden alma yolunu tercih ettiğimiz için bu konuda çok da stres olmadım.
    Tavuk konusu benim hassas noktam… açıkçası uzun zamandır, tam olarak üretim koşullarını öğrendiğimden beri, organik olmadığı sürece tavuk almamayı tercih ediyorum. Tam bir organik tavuktan ciddi miktarda yemek çıkartabiliyoruz. Vaktin olursa Fikir Sahibi Damaklar grubunun kurucusu Defne Koryürek’in Sıcak Taze programını izlemeni öneririm… http://video.ntvmsnbc.com/#sicak-ve-taze-20-haziran-2010.html

  1. No trackbacks yet.