Bayramda hava ve yol durumu…
Yazmayı ihmal ediyorum bu aralar… Mazaretim; bir ölçü içimden gelmemesi, bolca vakitsizlik, bir tutam da yeni yollar… Geçen bayram Ankara’yı bekleme geleneğini bozduk ya; bir daha dikiş tutturamayacağız sanırım. Bizim Amerika’lıların Hindi Bayramı ile bizim Kurban Bayramımız denk gelince… Baha ile Özge bebek beklerken, küçük kardeş Süha’yı da askere uğurlamak üzereyken hep birlikte olalım dedik. Zaten bayramlar da ailelerin bir arada olması için değil midir?
Türk Havayollarından bu sene içerisinde kullanılması gereken hediye bir biletim vardı, dahası Cenk’e ve anneme birer bilet alabilecek kadar çok da milim… Kendim için “terzi kendi söküğünü dikemez” lafını pek sık kullanırım ama bu sefer “kedi olalı bir fare tuttum” diyorum kendime… Velhasıl tası tarağı topladık Baha’lar ile buluşmaya Amerika’ya yola çıktık. Hoş bizim tas tarak yerine hiç yerleşemedi ya… Göçebe kalmaya devam…
Önce hep birlikte bir kaç gün New York’ta vakit geçirdik. Baha ve Özge’nin bir arkadaşları da bize katılmaya karar verince; biri hamile 7 yetişkin artı bir küçük insan girdiğimiz her mekanda kayda değer bir yer kapladık. Tabi yine en çok Mira eğlendi. Ne de olsa Özge… Baha… Suha… Anneanne… Baba… bir seslendi mi, herkes emrinde… Ha tabi dötü sıkıştı mı da “Anne… üüü… memme…” durumu var. “üüü” kısmını becerebilirsem videoya çekmeliyim. Çoğu zaman hiç ağlak olmayan, sırıtık, muzur bir ifade ile “üüüü” diyor. Türkçe meali “kafamı bozma ağlarım haa…”
Baştaki fotoğraf Guggenheim Müzesinden… Atan Suha, çeken Baha… Arka planda ben “oğlum atmasana! kendi çocuğunu atarsınız, benimkini bırakın” diye cızırdarken, durduğu anda Mira “at at… op op altin top” diyor ya… daha çok çekeceğim var benim…
Şimdi Raleigh’deyiz. Mira ile hayata huzurlu başlangıç yaptığımız yerde…
Geriye dönüp baktığımda kendimi çok şanslı hissediyorum. Mira’ya hamileliğimin son aylarında kısa bir sürede olsa tempomu yavaşlatabildiğim için… Böylece yavaş yaşamanın da keyfini kabullenebildiğim için… Akışına bıraktığımda suyun yolunu bensiz de bulabildiğini görebildiğim için… Doğum öncesi ve sonrasında çalışmaya devam ederken işyerim ile aramızdaki saat farkı sayesinde hiç cep telefonu ile konuşmadığım için… Doğumdan sonra kimse bize ziyarete gelmediği için… Ama etrafta sevdiklerimden kafi bir kalabalık olduğundan yanlız kalmadığım için… Yıllarca küfrede küfrede gittiğim sabah yüzme antremanlarının, gece on defa kalksam da uykuma aynı keyifle kaldığım yerden devam edebilme yeteneği kazandırdığı için… Mira’cığımın kokusunu doya doya içime çekebildiğim için…
Buraya geldiğimden beri minik bebek kokusu duyuyorum derinlerden… Umarım ikinci çocuğumda da olaya bu kadar huzurlu bir giriş yapabilirim.
En sonunda bugün Singapur fotoğraflarını da gözden geçirmeye cesaret edebildim. Korktuğum kadar uzun sürmedi; darısı Avustralya fotoğraflarının başına… ve Singapur yazısı da geliyor… AZ SONRA…
Uçan Mira fotografina bayildim. Birden sana ve Mira’ya acayip bir ozlem duydum ya… Hadi gelin artik
Heyecanla bekliyoruz ama….
Çok özlediiik! Hadi artık gelin.
Öperiz,
ç.
Çiğdem’cim, Umur’cum ben de sizi ve kızları özledim… az kaldı dönmeye…
Pratik Annem, dönüş yolu için ilk defa bu kadar çok heyacanlanıyorum
Ben de acar acmaz bu Guggenheim degil mi dedim kendi kendime. En sevdigim muze, en sevdigim bina… Iyi eglenceler.
Cok guzel bir fotograf
oooo yetişemiyorum artık hızınıza:)Gerçekten hoş bir kare…
bayıldım bayıldım fotoğrafa.blogun sayesinde şunu fark ettim daha çok gezmeliyim:)
Fotograf hakikatten süper!:) Leon Can’da hop hop altin top der havalara atilmak ister:) Ne güzel vakit gecirmizsiniz:) Sevgiler
Vall bu Avustralya yazısı yalan oldu Banu. Görmeden inanmıycam artık.. Mira havada da çok tatlı.. Bol gezin bizim için de. Şu sıra uzaydan izimiz nerdeyse nokta şeklinde.. iyi bayramlar
bir solukta okuduğum yazılarını ve mirayı özlemiştim.. yine evliya çelebi durumları herhalde demiştim kendi kendime… yanılmamışım.. oohh miracık ne de güzel eğleniyor, keyfini çıkarın.. sevgiler..
Merhaba
Blogunuzu bayadir takip ediyorum ama ilk defa yorum yaziyorum cunku su anda bize yarim saat uzaklikta bir yerdesiniz. Biz de Chapel Hill`de oturuyoruz ve gecen hafta 2 yasina giren Nilufer adinda bir kizimiz var. Esim de ben de UNC Chapel Hill`de doktora yapiyoruz.
Galiba Ozge`yi de taniyorum. Burada ve Pennsylvania`daki Tassa konferanslarinda tanismistik.
Ne zamana kadar burdasiniz? Musait oldugunuz bir zaman gorusmeyi cok isterim. Mira ile Nilufer de birlikte oynarlar belki. Isterseniz onlari cocuk muzelerinden birine goturebiliriz. Email adresimi birakiyorum.
Sevgiler
ya banu ben de okuyunca gezmek oralara gelmek istedim.mira’cım ne şanslı. güzel anılarla dönün bekliyoruz.
banu o fotoğrafa inanamıyorum, harika bir kare olmuş
atan çok iyi atmış, çeken de süper yakalamış:))
ne güzel geziyorsunuz bu arada, çok şanslısınız, bırak o tas tarak yer görmeyiversin, boşver
selam
sana ve fotoğraflara baktıkça eskiden devamlı yaptığım ama şimdi devamlı ertelediğim uzuun yolculuklar geliyor. bende cesaret mi eksik, güven mi, nedir bilemedim. çok düşünüyorum ama bulamadım. bende bunlardan çok fazla vardı bır zamanlar. şimdi eser kalmadı .
neyse, size iyi gezmeler, iyi bayramlar, bize de acilinden uzuuuun gezmeler:-)
sevgiler
gorki
Esra… Guggenheim; mimar olmama rağmen çoşkuyla mimar olma arzusu veren bir bina… O yüzden NY planımızın ilk sırasındaydı. İlk defa yakından gördüm ve hayran kaldım. Kandinsky sergisi olması da ayrı bir güzel oldu… Bu arada Lego’nun Solomon R. Guggenheim Museum kiti var, evim biraz musait olsa Mira büyünce oynar falan demeden hemen alırdım
Ilknur… sana mesaj attım… 2 gunum kaldı burada ama mutlaka görüşürüz
Gorki’cim… hep söylüyorum sana çocuklar ile seyahatte korkacak bir şey yok… hele kardeşinin yanına gitme işini hiç ertelemesen diyorum… Otel yemek vs. gibi derler ile de uğraşmana gerek kalmayacak…
annevebebisi, sinem, başak, efsun, binnur, sermin, fusun, tüm arkadaşlara teşekkürler yorumlar için… gerçekten uçan Mira fotoğrafları harika çıkmış… şimdi baktıkça kulağıma Mira’nın kahkahaları geliyor…
esra erdoğan… Singapur yazısı geldi… Avustralya da yakındır
harika bir resim..harika bir kare olmuş ..ben bile duydum çığlıkları
sizinle diger blogumuz araciliğiyla tanismistik.ankaradayiz.yeni blogumuz bu belki fotolardan cikarirsiniz
bu arada foto harbiden guzel bir enstantane olmus