Mira’nın dayısı geldi :)
… hatta ben iki satır yazana kadar neredeyse gidecekler
Kardeşim Baha ve eşi Özge tatile geldiler taaa Amerika’lardan… Çok özlemiştik iyi oldu gelmeleri
… hatta ben iki satır yazana kadar neredeyse gidecekler
Kardeşim Baha ve eşi Özge tatile geldiler taaa Amerika’lardan… Çok özlemiştik iyi oldu gelmeleri
__________________________________________________________________________
* Mira’cım ile tanışmamızın 3. gününde detayları unutmayayım diye yazasım gelmişti…
Pazar günüydü… Mira’nın 40. haftasını tamamlamasına 24 saat kalmıştı. Pazartesi günü doğurmak istemiyordum aslında ben hiç doğurmak istemiyordum . Aklımda türlü türlü bahaneler vardı.
Prenatal yogada geçen hafta gidemediğim için eksik kalan dersimi tamamlamak istiyordum… Türkiye’deki ofisimle bir kere daha konuşmak istiyordum… Çıkıp, geçenlerde cimrilik yapıp almadığım ince bebek battaniyelerinden almak istiyordum… Aslında dedim ya hepsi bahane… Mira’mın karnımdan kaburgalarımı tekmelemesine o kadar alışmıştım ki, ne rahatsızlık verirse versin bunu hissetmeme fikrine daha hazır değildim. Bu düşünceler ile bütün bir pazarı yerimden kıpırdamamaya çalışarak geçirdim. Çok hareket edersem neme lazım doğuruveririmdim:) Gece 11:30′de eşimin yardımları ile yatağa yerleştim. Ayağımın altında 2, başımın altında 2, bacaklarımın arasında 1 yastıkla, hafif yan dönerek, uyabildiğim tek pozisyonu aldım. Merasim ile uykuya dalmamla, uyanmam bir oldu. Nasıl yani yatak mı ıslanmış? Yok canım… Saat 00:05… Teknik olarak Pazartesi olmuş… Mira’cım ilk aylarından beri sürdürdüğü kitap gibi olma özelliğini koruyarak tam 40. haftasını doldurur doldurmaz çıkmaya karar vermiş.