Archive

Archive for the ‘gezmelik’ Category

At Pazarı, Koyun Pazarı, Saman Pazarı…

Nisan 7th, 2009 banu 17 comments

Havalar ısındı… Ağaçlar çiçek açtı… Günler daha uzun… Bir de hava aydınlıkken işten çıkıyoruz ya… kıpır kıpır ortalık… Bugün soğuyan havaya, dün ortalığı kasıp kavuran yağmura rağmen içimden bir an önce şıpıdık terlikler ile dolaşmak geçiyor… Bahar resmen gelmiştir.

Bir yanda herşey altüst hayatımızda… Aile, sağlık, iş, para ile ilgili herşey zor, hatta çok zor… Zorlamayan iki şey var birincisi aydınlık havalar, ikincisi de tabi ki Mira’cım… Bu kadarı herşeyi kolaylaştırmaya yetiyor… Daha önce olmayı bilmediğim kadar mutluyum… Öyle ki bazı anları dondurup, hep orada kalmak istiyorum.

Cumartesi günü hava muhteşemdi. Mira’cım ile ben bahçede eşelenirken Cenk daha cazip bir teklif ile aradı… Erken çıkacakmış, kalede dolaşsak dedi… En son ben Mira’ya hamileyken gitmiştik kale civarına, yine bir Cumartesi’ydi, yine hava bu kadar güzeldi… Bir sürü güzel fotoğraf çekmiştim. Yolda Cenk ağzından baklayı çıkarttı. Fotoğraf çekmeden önce… Meşhur Dönerci Köfteci Dursun Usta‘dan döner yiyecekmişiz. Onun için gidiyormuşuz Kale’ye… Şaşırmadım ;)

Read more…

Categories: Ankara, günce Tags: ,

Yolcudur Abbas Bağlasan Durmaz…

Ocak 21st, 2009 banu 9 comments

Yarın sabah 5′te yine düşüyoruz yollara… İlk durak Zurih üzerinden Avusturya - St.Christoph… Oradan da Viyana yolcusuyuz… 1 hafta yokuz…

Bilenler biliyor… (bilmeyenler buyrun bakın) Mira ile seyahat konusunda çok tecrübeliyiz. Daha miniminacık bebekken bile az uz yol yapmadık. Ancak şu ara Mira’cım toddler ile tırtıl arası bir dönem yaşadığından olsa gerek… Biraz tedirginim. Özellikle St.Christoph’da ne yapabilecekleri konusunda… Ben toplantıdayken, babası ile odaya tıkınıp kalmalarını istemiyorum. Ama ne yapabilirler ki bir kayak merkezinde… gidecez görecez… ama var ise bir öneriniz paylaşırsanız seviniriz…

Bu arada kara kışa gidiyoruz diye anneannesi duramadı, şu yandaki havalı şapkayı ördü Mira Hanım’a… Annem dün Mira’nın bir tane bile yün kazağı olmadığını keşfedince, bugün sabah 4,5 ta kalkıp bir kazak daha örmüş :) Arkamız sağlam :)

Az gittik, uz gittik…

Kasım 6th, 2008 banu 7 comments

Turizmci olmamın sonucu, hele ki kendi işyerimin sahibi bir turizmci olmamın kaçınılmaz sonucu… her zaman çok seyahat etmek zorundayım. Mira’cım aramıza katıldıktan sonra da devam etti aynı tempo. Tabi Mira ile beraber ve planları Mira’ya göre yaparak… Kalınacak yer, gidilecek yol, götürülecek eşyalar gibi her konuda  daha dikkatli olmaya başladım. Dahası, benimkinin tersi statik bir iş düzenine sahip ve bugüne kadar hiç bir seyahatime benimle gelmeyen Cenk, Mira’dan sonra bizimle gezmeye başladı. Keramet Mira’daymış :) 10 yıldır sevgili, 5 yıldır evliyiz ama şimdi aileyiz. :)

Tabi bir yandan düşünüyorum benim işi Cenk yapıyor olsa ne olurdu? Muhtemelen biz ana - kız sürekli babanın yolunu gözler halde evde otururduk. Bardağa dolu tarafından bakmalı… Çok şanslıyım, durum böyle olmadığı için…

Geçtiğimiz hafta yine bir iş için şehir dışına - bu sefer Bolu’ya - gitmemiz gerekti. Yol kısaydı ve Mira emekleyerek özgürce dolaşsın diye annemlerin Abant yolundaki evinde kalacaktık. Ancak, ilk defa yanımızda babası yoktu. İlk defa işlerini ayarlayamamıştı. Hatice gelmek istedi ama haftasonuna geri dönmeliydi. Sonuçta ben, babaannesi, Hatice’den oluşan kadro çıktık yola. Ben toplantıya gittiğimde ilk iki gün Hatice ve babaannesi ile kalacaktı. Sonra Hatice dönecekti. Son iki günü de babaannesi ile hasret gidererek idare edeceklerdi.

Read more…

Categories: gezmelik, ilkler Tags: , ,

Şeker bayramımız…

Ekim 10th, 2008 banu 2 comments

Bayrama, arkadaşımız Haldun’nun bir süredir beklediği iş haberini, hiç beklemediği bir anda almasıyla başladık. Arife günü geldi haber; bayramın 2. günü Dubai’ye bekleniyor. Haldun ile vedalaştık. Burcu’yu da çok yakında yanına uğurlayacağız. Özleyeceğiz onları… Ama çok değil :) Mira en kısa sürede arkadaşı Burcu’yu görmeye Dubai’ye gidecek. Tabi ki annesi ve babası da…

Bu bayram, benim için, eşim için, ziyarete gittiğimiz herkes için, hepimiz için çok özel. Önceki yıllarda edi büdü gittiğimiz bayram ziyaretleri, şimdi daha bir anlamlı… Şekerimiz yanımızda…

Bayrama babaanne ve dedesinde kahvaltı ile başladık. Mira’cımın ilk bayram harçlığı cebine koyuldu :) Evde sofrada bizim ile oturmaya alışan Mira’mızı kahvaltı masasından uzakta veya masada kucakta tutabilmek mümkün değildi. Portatif bir mama sandalyesinin çok faydalı bir gereç olduğuna karar verdik. En kısa sürede, arabada taşımak üzere bir tane edineceğiz. (Bkz. Pratik Anne’den Pratik Ürünler…) Ardından benim anneanneme gittik. Anneannem, herzamanki gibi Mira’yı “yavrumun, yavrusunun, yavrusu” diye diye mıncıkladı… Dayım, yengem, kuzenler, komşular, bol ikram ve bangır bangır muhabbet ile günümüzü tamamladık. Mira’cım bol bol kucak ve öpücük bombardımanına uğradı…

Bu bayramda da uzaklaşmak istemedik. Ankara’yı bekleyelim, sakinliğinin tadını çıkartalım dedik. Tabi ziyaretlerin ardından evde de durmayalım,
gezelim, güzel havaları kaçırmayalım dedik. Ama itiraf ediyorum, Cenk’in soğuk algınlığını yeteri kadar önemsemedik…

Read more…

Bu kız kime benzemiş?

Eylül 11th, 2008 banu 5 comments

Mira’cım 4 aylık… Uçağa binmek için güvenlik kontrolünden geçiyoruz. Polis memuru, yardımcı olmak için Mira’yı kenardan arabası ile alıp, bir bayan memura emanet ediyor. Ben de aynı anda güvenlikten geçip, Mira’mın yanına yaklaşıyorum.
Kızımın başında agudu gugudu yapan polis memuresine “Alabilir miyim?” diyorum.
“Annesi şimdi gelir” diyor.
“Benim annesi…” diyorum.
“Siz misiniz? ama hiç benzemiyor… zaten bu kız çok güzel…” diyor.
“Biliyorum ben doğurdum” diyor yoluma hemen devam ediyorum.
Babası peşimden güle güle “bana benzemiş ondan güzel…” diyerek geliyor.

Şu bir gerçek Mira’cım hepimizden çok güzel… Maşallah! Gözleri anneanne - babaanne tarafından… Boyu da babasından… Ama annemin özenle sakladığı benim bebeklik tulumumu Mira’cıma giydirince, bana da çok benzediği anlaşılıyor. Yukarıdaki fotoğrafları olup olmadık yerlerde “kızınız size hiç benzemiyor” diyerek beni uyuz eden yabancılara ithaf ediyorum.

İlk ay…

Ağustos 28th, 2008 banu 8 comments

İlk ayımızda en önemli olayımız Miracım ile emme, emzirmeyi öğrenmemizdi. Doğumdan önce emzirme ile ilgili olumsuz hikayelerin hepsine kulaklarımı kapattım. Hastanenin emzirme eğitimine gidemedim ama emzirme ile ilgili çok okudum. Bu noktada blog yazarı arkadaşlara çok çok teşekkürler…
Pratik Anne‘nin emzirme üzerine super dosyası…
Açalya’nın anne sütü üzerine döktürdükleri… I - II - III
Archi*Sugar Esra’nın “Anne sütünü ne arttırır?” yazısı
Pi-nik Kuş‘un annesi Ayça o zamanlar henüz yazmamıştı tecrübelerini, sonradan iyi ki yazdı…
Hala da okuyorum, sağolun :)

Herşeyden önce Mira’cımı emzirmek için hazırdım, hatta sabırsızlanıyordum. Teoride çok şey biliyordum ama Mira’cımı ilk elime aldığımda aslında hiçbir şey bilmediğimi anladım. O kadar küçüktü ki… Ben de o kadar şaşkındım ki… Hemşirem hemen olaya el attı.
Öncelikle klasik , beşik pozisyonunda emzirmemin uygun olmadığını, Mira’nın henüz bunun için çok küçük olduğunu söyledi. Futbol topu pozisyonu ikimiz içinde ilk günlerde daha rahat olurmuş.
Yatağımı dikleştirdi. Sağ kolumun altına bir yastık koydu.
Mira’yı, yastığın üzerine, ayakları kol altıma, başı sağ göğsüme gelecek şekilde yerleştirdi.
Ben elimle başını destekledim.
Böylece Mira’cım memeden kopmadan emebildi… Ağzını küçükcük balık gibi açtı, bende elimle başını yönlendirerek doğru hedefi bulmasını sağladım. başardık bu işi :)

Read more…