Archive

Archive for the ‘paylaşmalık’ Category

Bebek ve çocuk kitapları üzerine…

Kasım 20th, 2010 banu 10 comments

Başak, Kids’in bebek ve çocuk kitapları üzerine başlattığı anketi bana paslamıştı. Zaten özel olarak paslanmasa da yazılası bir konu ama ben yazmakta pek geç kaldım…

1. Boncuğunuza kitap seçerken en çok önem verdiğiniz kriterler neler?

Read more…

Ev içi tırmanma ağacı

Kasım 12th, 2010 banu 11 comments

Kaja Osholm Kjølås isimli bir İskandinav tasarımcı memleketinin ormanlarından esinlenerek, bir tırmanma ağacı tasarlamış. Evinizin duvarlarına monte edebileceğiniz bu şık tırmanma duvarı ile çocuğunuzun düz duvara tırmanma ihtiyacını giderirken hayalgücünü, koordinasyonunu, konsantrasyonunu, araştırmacı duygularını besliyorsunuz. Artık şehirlerde çocuklarımızın tırmanabileceği ağaçların kalmadığını düşünürken, evin içerisine bir tırmanma ağacı yapma fikri hiç de fena gelmiyor… değil mi?

Read more…

Doğal Ebeveynlik tembel annelerin tercihi mi?

Kasım 10th, 2010 banu 36 comments

Belki biraz anormallik göstereceğim ama doğumdan bu yana anneliğimin iyi veya kötü, şu veya bu ekole ait olduğunu hiç sorgulamadım ben… Kusursuz değilim ama hatalarım için de kendimi yemedim. Daha Mira aramıza katılmadan Cenk ile nasıl anne-baba olacağımızı irdelerken, ana-babalıkta bir miktar hata payının pek normal olduğunu %100lük bir performans için kendimizi kasmamızın gereksizliği konusunda hemfikir olmuştuk. Bana göre anne-babanın vermesi gereken güven ve sevgi gibi en temel ihtiyaçları yerine getirdiğimiz sürece telafi edilemeyecek, onarılamayacak bir hata yok ebeveynlikte…

Hamileliğim süresince Tracy’den, Ferber’e, Karp’tan, Sears’a bir çok çocuk yetiştirme ekolünün kitabını okudum. Akıl süzgecimden geçirdiğimde saçma gelen yanlarına uyuz olmak yerine kulak tıkadım, kendi doğamıza uyabilecekleri, yeni yaşantımızı kolaylaştırabileceklerimi almakla yetindim. Ferber’de çocuğu ağlasa bile uyumaya terk etmek kısmına değil, uyku öncesi tutarlı bir rutin kurmanın olumlu etkisine takıldım. Tracy’nin yemek-aktivite-uyku-kendine vakit ayır sıralamasını ve erken tuvalet eğitimi yaklaşımını çok beğendim. Karp sayesinde kundaklamayı akıl ettim, 2 yaş krizlerinde ilk yapmam gerekenin derdine onun gözünden bakabilmek ve onu anladığımı anlatabilmek olduğunu öğrendim. Ama en çok Sears’ın dünyaya çocuk gözü ile olduğu kadar anne gözü ile de bakabilen yaklaşımına bayıldım.

Son zamanlarda bloglarda, sosyal ağlarda, yakın ve uzak çevremde Attachment Parenting - yani Doğal Ebeveynlik ile ilgili daha çok şey okuyor, duyuyorum. Doğal ebeveynliğin; SADECE kazık kadar olana kadar emzir, ağlamasına üzülmesine asla müsade etme, birlikte uyu, kucağında taşı, davranışlarının zamanı geldiğinde düzelmesi için sabırla bekle şeklinde yansıtılmasına, hatta ileri giderek bunları yapmayan annelerin “doğal olmamakla” suçlamalarına çok şaşırarak bakıyorum. Doğal Ebeveynliğin bahsi geçen olmazsa olmazlarının sertçe dile getirildiği ortamlarda benim araştırdığım / okuduğum / algıladığım Doğal Ebeveynliğin “Soft Attachment Parenting” olarak algılanmasına da pek şaşırmıyorum.

Read more…

Bu blogda en çok okunan yazılar

Ekim 19th, 2010 banu 5 comments

Hayatın ucunu kaçırmamak adına biraz boşlamıştım bloglamayı… Boş yere vicdan azabı çekmemem için  otokontrol sistemim devreye girmiş, bilinçaltım yazmaya vakit ayıramayacağımı bildiğinden olsa gerek, içimden de tek satır yazmak gelmiyordu. Nihayet bir kaç gündür, kaldığım yerden devam edebilmek için ufak ufak kaşınmaya başladım. Taslakta bekleyen onlarca yazıya elim gitmiyorken… Hele yazmayı tamamlayamadığım diğer şekersiz dondurma tarifi, kafamı kaldırdığımda camdan gördüğüm karanlık bulutlar ve sararan yapraklar ile son derece alakasız kalırken…  Pratik Anne’nin bu sobesi nereden başlasam ki derdime çare oldu… Şeytanın bacağını bu yazı ile kırıyorum ya, gerisi gelecek artık… (telkin, telkin, telkin…)

  1. Birinci yaşgünü organizasyonu ve 1. YaŞGüNü PaRtiSi
    Googledan en çok tıklama alan blogun en çok okunan iki yazısı… Bebeği yormadan anneliğin ilk yılı kutlamayı hakediyor. İlk yazıda kendi doğumgünümüzü organize etmeden önce nasıl bir kutlama yapılabilir konusunu iredelemiştim. İkinci yazı ise kendi tecrübemiz…
  2. El yapımı… Ev aksesuarlarımız…
    Bu yazı da kendi kendime bir telkin yazısıydı ama işe yaramamış :P Mira için bir sandalye yapmaya heves etmiş, kendi kendime hadi yaparsın gazı vermek için bugüne kadar yaptığım en iddalı 3 parça ev eşyasının fotoğrafını çekip anlatmıştım. Aslında tamamlanmışlar yerine yarım kalıp bekleyenleri de anlatsaymışım belki kendim için daha ikna edici olabilirmiş.
  3. At Pazarı, Koyun Pazarı, Saman Pazarı…
    Ankara Kalesi çevresine dair yazılmış o kadar az şey var ki, onlarca seyahat yazısının arasından bunun öne çıkmasının tesadüfü olmadığını düşünüyorum.
  4. Tuvalet eğitimini tamamlamaya hazır mı(yız)? ve Tuvalet konusunda yardımcılar
    Bebekken tuvalet alışkanlığı geliştirmek, 2 yaşında tuvalet eğitimi konusunda çalışmaktan çok daha kolay :) Bu yazılarda hem kendi erken tuvalet alışkanlığı tecrübemizi anlatmıştım, hem de benzer yöntemleri izleyen diğer blog yazarlarının yazılarını bir araya toplamıştım.
  5. B.E.Ö. Sonbahar
    Mira’nın ilk sonbaharı ve ilk sürpriz sepeti deneyimi :) Baktıkça sıpa ne çabuk büyüdü demekten kendimi alamıyorum. Sanırım bu yazı mevsimsel olarak öne çıktı. Zaten hemen bir iki tık gerisinden takip eden diğer yazı da Nezle ile İlk Savaşımız olmuş :)

Read more…

Waldorf Üzerine Kısa Notlar ve Uyku Bebeği Yapımı

Ağustos 10th, 2010 banu 9 comments
Waldorf pedagojisine göre çocuğunuzun ilk yılı için gerekli tüm oyuncaklar…
(Toymaking with Children - Freya Jaffke)

Mayıs’ta bir haftasonu, Cumartesi’yi Yeşilöz’de, Pazar gününü ise Binbirçiçek’te Waldorf Eğitimcisi Meral Geylani’nin tecrübelerini paylaşarak geçirmiştik. 2 gün diye başlandı ama hızımızı alamadık, sonuna bir de Binbirçiçek’te başlayıp, ekipman avantajı ile annemin evinde devam eden bir bebek yapım atölyesi ekledik. Uzun zaman geçti üzerinden… O günlerde yazmaya fırsat bulamamıştım. Dün arşivimi toplarken uyku bebeği yapımı sırasında çektiğimiz fotoğrafları gördüm. Meral’e cömert paylaşımları için bir kez daha teşekkür etmenin en güzel yolu, daha çok paylaşmak diye düşündüm.

Meral, tam 17 yıl Yeni Zellanda’da yaşamış. Burada Waldorf /Rudolf Steiner ve Okul Öncesi diplomalarını tamamlamış. Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar ile birlikte Camphill Köyü benzeri bir Antroposofik Yaşam Köyü olan Hohepa da yaşamış. Bu köyde ev anneliği yapmış, okulunda ve sanat atölyelerinde çalışmış. Yine bir waldorf yuvası olan Awetea’da bulunmuş. Ahşap oyuncaklar yapmış, fuarlara katılmış. Türkiye’ye dönmüş. Ülkemizde Waldorf eğitimini tanıtmak amacı ile sunumlar ve atölye çalışmaları yapıyor. Datça’da yaşıyor…

Read more…

Ankara’da Waldorf Etkinlikleri

Nisan 26th, 2010 banu 2 comments

Binbirçiçek Çocuklar Evi ile Çocuk ve Doğa Grubu, Waldorf Eğitmeni Meral Geylani’yi Ankara’ya davet ederek iki güzel etkinlik planladı. 1 Mayıs’taki doğa etkinliği için kişi sayısı kısıtlaması olmamakla birlikte 2 Mayıs’taki atölye çalışmaları için limitli sayıda kayıt alınabilecek. İlgilenen arkadaşlarıma buradan duyurmak isterim.

1. Etkinlik - 1 Mayıs 2010 Cumartesi
Güdül-Yesilöz’deki Kardes Bitkiler Bahçesine Gezi

Read more…

Categories: paylaşmalık Tags:

Fil Hortumu Şeklinde Bir Pipet

Mart 25th, 2010 banu 3 comments


Erişkin bir fil günde 225 litre yani 900 bardak su içiyormuş :) Fil gibi susayanlar için tasarlanmış bu pipetlere de şuradan ulaşılabiliyor. Çocukların bayılacağına eminim.

Çocuğunuz ile birlikte büyüyen kıyafetler

Mart 20th, 2010 banu 2 comments

Mira büyürken eskiyen - hatta üzerinde paralanan - kıyafetleri, ayakkabıları kaldırırken içim mutlulukla doluyor… Sadece kızımın büyüdüğü hissettiğim için değil, giysilerdeki dolu dolu yaşanmışlıklar gözümün önünden geçtiği için de seviniyorum. Büyüme hızı ile giysilerin yıpranma hızındaki optimum dengeyi yakalayabilmek için badilerin altını çıtçıtlı parçalar ile uzatma, büyük tshirtleri taytla tunik olarak giydirmeye başlama, küçülen elbiseleri tshirt olarak değerlendirme gibi amatör yöntemlerim var… Durum böyleyken Barcelona’dan Alicia’nın 6 aydan 3 yaşa kadar giyilebilen tasarımlarını görünce çarpıldım tabi ki…

Bu tasarımlarda giysilerin bedenleri akıllı kesim ve fermuarlar sayesinde değiştirilebiliyor. Alicia, Bastida Solutions isimli firması ile tasarımlarını üretmeye de başlamış.  Şimdilik 5 ayrı renkde ceket ve 2 ayrı renkde pantolonu var. Yakında kızlar için elbiseleri de bekliyorum… Pantalon 26, Ceket 45 avro ve henüz yaygın bir satışı yok. Almak isterseniz info@bastidasolutions.com adresinden Alicia’ya bir mail atmanızı öneririm.
Read more…