Archive

Posts Tagged ‘sağlık’

Abuk bir antibıdı - anestezi - yolculuk hikayesi

Şubat 28th, 2011 banu 28 comments

Bir daha yola çıkmadan bir gün önce bavulum yine hazır değil diye hayıflanmayacağım. Bavulun hazır olmaması en büyük derdim olmaya devam etsin ki, ben son dakika hazırlanma konusundaki tecrübelerime tecrübe katabileyim. Bir daha bu kadar abuk ve hazırlıksız yakalanacağım durumun, peşpeşe yaşandığı bir seyahat yapmayalım.

Önceki hafta bir türlü geçmeyen geniz akıntısının nihayi sonucu olarak, geçen Pazar ani ve şiddetli bir kulak ağrısı ile uyanmıştı Mira’mız… Orta kulak iltihabı olduğu aşikardı ama biraz ağrı kesici takviyesi ile metanetini koruyunca, Pazar kalabalığındaki bir acil yerine, Pazartesi sabah erkenden bir KBB uzmanına götürmeyi tercih ettik. Nasibimize düşen antibiyotiğimizi aldık. Mira’nın 3 yıllık ömründe ilk defa antibiyotik kullanacak olmasının hafif bir burukluğu ile eve döndük. Ama antibiyotik ile başladığı haftayı, ilk defa anestezi almakla tamamlayacağını bilsem buna da burulmazdım.

Cuma günü yapacağımız uçuş öncesi, Perşembe 2′de gittik kontrol randevusuna… “Antibiyotik 10 gün süre ile kullanılacaktı ama etkisi çok hızlı görülecekti” buna şartlanmışız anlaşılan… Kulak zarı arkasındaki sıvı birikiminin devam ettiğini ve müdahalesiz iyileşmesinin 2-3 haftayı bulabileceğini duymaya ise hiç hazırlıklı değildik. %1-2 gibi küçük bir ihtimalde olsa, bu hali ile uçuştaki her kalkış ve inişimiz kalıcı işitme kaybına yol açabilirmiş. Önlem olarak kulak zarına atılacak bir kaç milimlik bir kesik ile sıvının dışarı akması sağlanabilirmiş. Ancak bu müdahale Mira yaşındaki bir çocuğa anestezi verilerek yapılabilirmiş. Anestezi operasyonun ameliyathanede ve aç-susuz olarak yapılması gerekliymiş. Bizim ertesi sabah gibi bir şansımızın olmaması nedeni ile bir kaç saat aç ve susuz tuttuktan sonra bu işlemi yapabilirlermiş. Toplamda 3 kalkış ve 3 iniş yapacağımız bir yolculukta küçük bir oranda da olsa kalıcı işitme kaybını göze alamazdık ama çok basit bir operasyona bu kadar ani bir giriş konusunda hepimiz hazırlıksızdık.

Read more…

Tuvalet eğitimini tamamlamaya hazır mı(yız)?

Ağustos 27th, 2009 banu 29 comments

Tuvalet eğitimine başlasak mı? Doktorla yok Pedagogla mı konuşsak? Bak Damla’nın da dediği gibi Mira’nın bu çiş olayına ilgisi varken bezi çıkartmalı mı? Hemen mi? bir sürü seyahat var ne yaparız? diye Cenk’i de didikleyip… - PDR’ci olduğuna en çok böyle zamanlarda hayıflanıyor kesin - Çocuk kendi sinyallerini veriyor da ben görmek istemiyor muyum yoksa? diye kös kös düşünüp duruyordum…

Hamileliğimin sonunda Brain, Child diye bir dergide bebeklik dönemini bezsiz geçirmek üzerine bir yazı okumuştum. Anneme anlattığımda “Sakalımız yok ki kabul edesiniz. Ayşe Teyze’nde (*) seni böyle çişe tutmaya alıştırdı daha bebekken… Yaşında bitmişti bu iş…” dedi. Daha ortada bebek bile yokken, kafam “peki anal dönem ne olacak… hani 2 yaşa kadar beklemek gerekiyordu” diye karışmışken Pratik Anne Tuvalet Eğitimine Alternatif Tuvalet Alışkanlığı diye bir yazı yazdı. İlk okuduğum yazıyı daha iyi anladım. Bu eğitim değildi, zorlama zaten yoktu, sadece alışkanlık kazandırmaktı. Kaka çiş tuvalete yapılır, hepsi bu… Mantıklıydı ama Mira’cığımı elime aldığımda bu okuduklarımı unuttum gitti :P Emzirmeydi, uyku düzeniydi, ek gıdalar, katı gıdalar derken de aklıma pek gelmedi.

Read more…

Büyüme konusu ve Muzlu kek tarifi

Haziran 6th, 2009 banu 9 comments

Perşembe günü doktorda randevumuz vardı. Mira’cım ölçüldü biçildi karşımıza ilginç bir durum ortaya çıktı… İyi haber, 3 aydır uzamayan kızımız 20 günde 3,5cm birden uzamış - 81cm olmuş %78 persentilde - Levent Bey “bu da biraz fazla olmuş ama zararı yok” diye yorumladı.

Kötü haber, yine kilo almamış, hatta 70gr verip - 10,23kg olmuş, %40 persentilde - Levent Bey benim kafama çok uygun pek rahat bir doktor olmasına rağmen bunu iyi yorumlamadı… Bundan önceki aylarda kilo almadığı zaman “boyu uzamamış, niye kilo alsın ki, enine mi büyüyecek çocuk, işini biliyor Mira’cım” diye bir yaklaşım sergiliyordu. Ama bu sefer en azından 150gr alması beklenirdi dedi. Mira iştahsız bir çocuk olmadığı için iştah şurubu vermenin anlamsız olacağını ama gerekirse pe.di.a.sure ile besin takviyesi yapabileceğimizi söyledi. Yapay beslenmeye gıcığım ya… O da bunu bildiğinden “bu bir alternatif sen değerlendir” dedi. Ben de önümüzdeki 15 gün ağırlıklı otçul olan beslenmemizi, homini gırtlak karbonhidratlar ile zenginleştirmeye karar verdim. Biz nefsimize hakim olacağız. Mira’yı 15 gün sonra enine boyuna bir daha ölçtüreceğiz.

Read more…

Bebeklerde yüksek ateş üzerine…

Şubat 7th, 2009 banu 13 comments

Ortalık acayip bir virüs salgını var. Annemlerin apartmanında 45 dairenin 39u hasta… Önce kardeşim, ardından annem hastalandı. Cenk ile ben acil önlemler ile ayakta atlattık derken… Mira’cımın hafif burnu akmaya başladı. İki gece önce ise ateşi biraz yükseldi. Yine bir nezle atlatıyoruz, daha tecrübeliyiz diye düşündük. Ertesi sabah iyiydi, işe gittim.

2 saat sonra Hatice’nin “Mira’nın ateşi yine 39.1°C yi buldu” diye aramasıyla soluğu evde aldım. Kendimizi kurtarıp Mira’cım için yeteri kadar önlem alamadığım için kendimi çok suçlu hissettim. Eve geldiğimde Ibufen’nin etkisi ile ateşi düşmüş keyfi yerindeydi. Ama yemek yemeyi red ediyor, sadece emmek istiyordu. Birbirimize yapışık geçirdik günü… Akşam yine ateşi yükseldi. Arada verilen Ibufen, ıslak havlu kompresleri eşliğinde sık sık emen Mira’cım ile o geceyi de yapışık tamamladık.

Read more…

Categories: sağlık Tags: ,

Roseola infantum - altıncı hastalık

Aralık 20th, 2008 banu 18 comments

Geçtiğimiz hafta yaşadığımız sevimsiz hikayemiz bitmeden ve sebebinden de emin olmadan yazmak istememiştim. Çok şükür bitti de yazıyorum…

Bayramdan sonraki Cuma günü Mira’cım önce çok huzursuzlanmaya başladı ve ardından ateşi yükseldi. 38°C’i geçtiğini gördüğümüzde - diş çıkartmasından kaynaklı olabileceği düşünerek - ilk önce Motrin verdik. Yaklaşık 2 saat sonra yeniden yükseldiğini görünce bu sefer Calpol ile müdahale ettik. Baktık olmuyor, ılık bir duşa soktuk. En nihayetinde gece 02:30′da ateşi 39.50°C’ye çıkınca soluğu Mesa Hastanesi Acil’de aldık.

Read more…

Categories: sağlık Tags: ,

Nezle ile ilk savaşımız

Ekim 23rd, 2008 banu 9 comments

fotoğraflar nezleyi atlattığı gün çekildi… ayaklara dikkat… küçük yogi :)

Kızı bayramın güzel havalarda eve tıkılıp kalmasın diyen, hasta kocasının 1 gün bile evde dinlenip iyileşmesine izin vermeyen ve bu yüzden bayram tatilinin son günlerinde kendisi dahil tüm ailenin salya sümük içerisinde kalmasına yol açan anne ne yapar? 8 aylık bebişinin, önce burnundan baloncuklar çıkartmasını, sonra da gece boyunca yarım saatte bir tıkanarak uykusundan uyanmasını görünce vicdan azabıyla can çekişir.

Neyse ki bu sırada sevgili kocası çaydanlığa ıhlamuru koyar, hatta içerisine elma ve limon dilimleri de atar, kaynatır. Evi saran mis gibi ıhlamur kokusu ortamı yumuşatır :) Anne hemen silkelenip kendine gelir. Silahları eline alır ve neredeyse 24 saat içerisinde durumu toparlar…

Read more…

Categories: paylaşmalık, sağlık Tags: ,

Altıncı Ay… Tek Dişli Canavarım…

Eylül 12th, 2008 banu 2 comments

Mira’cım altıncı ayında Artık profesyonel olarak oturuyor. “Anne nerede?” deyince hemen bana bakıyor… “Meme nerede?” deyince de hemen bana bakıyor. - Evdekilere bu konuda dalga geçmemelerini söylüyorum ama dinletemiyorum. - Annemin dediği gibi “Miracık artık Türkçe de anlıyor :)”

“Ne çabuk büyüyorsun… Bu minicik çorapları sen mi giyiyordun Miracım?” derken altıncı ayın sonundaki doktor kontrolünde bizi şaşırtan bir şey oluyor. Mira bu son ayda hiç uzamamış ve sadece 250gr. almış. Oysa ki bugüne kadar her ay ortalama 700 - 800gr alıyor, 2 - 3cm uzuyordu. Hatta ikinci ayında 4cm uzamış ve 1 kilo almıştı. Hep gelişimi %90 -95 aralığında gidiyordu…

“Bir sorun vardı… Neden neydi? Bahçede çok vakit geçiriyoruz diye D vitamini vermeyi kesmiştim. Kesmemeli miydim?
Tadına baktıracaz diye midesini gereksiz mi doldurmuştuk? Sütüm gelişmesine yetmiyor muydu artık? Çok çabuk büyüyor kızım diye, çok mu üst üste söylemiştim? Bu kadar sık söylememeliydim tabi… Bunlar ve benzeri yüzlerce mantıklı mantıksız düşünce, doktorun değerleri “gelişim izlem kartına” not aldığı otuz saniye içinde aklımdan geçti.

Doktorumuz aklımdan geçenlerin bir kısmını yüzümden okumuş olacak ki hemen…
“endişeleneceğiniz hiç bir durum yok”
“Bu ay sadece uzamamış ve kilo alımı da buna uygun, boyu %75 de, kilosu da %80 de, bu boy ile taşıyabileceği kilonun üst sınırında, daha fazla kilo alsaydı şişko olacaktı, son derece estetik bir gelişim göstermiş, meraklanmayın”
dedi.

Bu arada çinko takviye verelim dedi. İşte D vitaminden kaçarken başımıza bir iş daha çıkarttık. Ben “vermeli mi vermemeli mi şimdi” diye düşünürken, “çinko ülkemiz topraklarında eksik bulunan bir mineral, o yüzden bizim besinlerimiz çinko yönünden yeterince zengin değil… boyunu da uzatır. yanlış anlamayın Mira bu ay uzamış olsaydı da çinko verecektim” dedi.

Read more…