Archive

Archive for the ‘düşündürenler’ Category

Nereden çıktı bu blog yazma işi?

Temmuz 13th, 2009 banu 10 comments

Kitubi’deki şu yazıdan sonra farkettim; aslında bu soruların cevabını uzun uzadıya düşünmemişim bile… Sadece Mira’nın doğumu ile yaşadığım pozitif enerji patlamasını kayıt altına almam lazım, uzaktaki - yakındaki - tanıdık - tanımadık herkes ile paylaşmak lazım demiş, başlamışım yazmaya… Damla sayesinde bu akşam durdum düşündüm… Nereden çıktı bu bloglama işi? Neden yazmaya başladım?

Aslında ben, gerekli gereksiz aklıma takılan her konuda, çok araştırıp, çok okumama rağmen yazmaya hiçbir zaman heves duymamıştım. Hatta hayatım boyunca hiçbirşeyi uzun uzun yazarak kayıt altına da almadım. Yazar olmaya hiç heveslenmedim ama hep iyi çizerdim :) Öğrendiğim her konu hakkında çooook ama çoook konuşurdum. Biraz da meslek icabı daldan dala bir çok konuda işin uzmanları ile tanışma hatta çalışma imkanı da bulurdum. Böylece çenem de bol bol düşecek fırsat yakalardı… Yine de aman yazayım da paylaşayım diye bir dürtüm yoktu… Başta annem ve kocam olmak üzere yakın arkadaşlarımın başını ütülemek yetiyordu bana…

Read more…

Parque Infantil - Evora’da bir oyun parkı ve oyun evi

Mayıs 11th, 2009 banu 7 comments

Eye of the Tiger from banu akman on Vimeo.

Çocuk sahibi olduktan sonra her anlamda dünyaya bakışımız değişiyor. Daha önce önemsiz gelen bir çok detay dikkatinizi çekmeye başlıyor. Bizim, Evora’da, Mira’dan önce önünden yürüyüp geçeceğimiz, bir çocuk parkına çarpılmamız gibi…

Read more…

Nehir Bayazıt, NeuroBlastoma’ya Karşı

Nisan 15th, 2009 banu 4 comments

Nehir aklımda… Annesinin satırlarını okuyorum. İletiyorum. Ama yazamıyorum. Nasıl yazayım nereden başlayayım diyorum. Boğazım düğümleniyor, kelimeler bir türlü klavyeden dökülmüyor. Sebebi diyecek iyi bir şey bulamamdan değil. Söyleyecek çok şeyin bir anda çıkmaya çalışıp boğazıma sıkışıp kalmasından. Sonra da ince ince burnumu sızlatmasından… Okuyorum… Okudukça düşünüyorum…

10 yıl önce… Babamın geçmeyen bir öksürüğü ve ateşi var. Sonunda yakın bir arkadaşına zatüre teşhisi koyulduğunu duyunca ikna oluyor. Bayındır Hastanesine götürüyoruz. Hastanenin eski işyerlerimden biri olması ve daha önce birlikte çalıştığım doktorların yardımları ile çok kısa bir sürede teşhis konuluyor. Zatüreden korkan babamcım; akciğer kanseri… B tipi yavaş ilerleyen ama ilaca tepki vermeyen, büyük hücreli… Daha erken olsa ameliyat iyi bir çözüm olacakmış ama teshiste geç kalınmış.  Hastalığın 3 evresinde… Lenflere sıçramış. 1 yıl yaşama oranı sadece %5 (yüzde beş) olarak geçiyor. Ben %5′i duyunca soluğu iş hayatıma resmen yanında başladığım “hocam”ım yanında alıyorum. Salt bilim insanı, ketum kişi bu yüzdelerin hayatta önemli olmadığını söyleyerek şaşırtıyor beni… Sonuçta bu da bir hastalık ve tedavi yöntemleri var diyor… Vazgeçmek kaybetmek oluyor. Kararlı ve tutarlı devam etmek lazım yola… diyor.

Read more…

Atatürk

Nisan 15th, 2009 banu 2 comments

“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz.”
Mustafa Kemal ATATÜRK

böylesi bir farkındalık için teşekkürler Öykü

Children see… Children Do…

Nisan 3rd, 2009 banu 4 comments

Beceriler ve oyunlar üzerine yazmaya devam edeceğim ama bugün bir arkadaşımın gönderdiği videoyu paylaşmadan geçemedim… Burada mutlaka yer alması gerekiyordu. Herşey bir yana çocuklar görerek büyüyor. Çocuklarımızı nasil yetiştireceğiz diye düşünmeye önce kendi hayatlarımızdan başlamamız gerekmiyor mu?

“Ve her çocuk aslında müzikaldir”

Mart 5th, 2009 banu 10 comments

“Müzik insanların doğasında vardır ve her çocuk aslında müzikaldir” demiş Yapıncak… Başka güzel şeyler de demiş… Çocuk ve Dünyası’ndaki röportajında

Videoyu, Mira’cım 10 aylıkken, Avusturya dönüşü Atatürk Havalimanı Garanti Lounge’da iç hat bağlantısını beklerken çekmiştim. Çok uzun zamandır “müzik duyunca dans ediyor bu kız” diyor… sonra “yok canım sallanması tesadüf galiba” deyip geçiştiriyorduk. Sonra sonra farkettik… sadece dans etmek ile kalmıyor, şarkı da söylüyor :) Son bir kaç aydır ise tutabilene aşkolsun.

Annem “kime benziyor ki Mira… ne annesi, ne babası oynar… bu kız çok oynak…” diye takılıyor bize… Aslında yanılıyor, Mira bize çok benziyor. Biz dans konusunda beceriksiziz ama hevesliyiz… Sadece sosyal ortamlarda ifşa etmiyoruz kendimizi… Mira’ya ise saklanmıyoruz :) Öte yandan iyi müzik dinleyicileriyiz… Daha doğrusu yıllar geçtikçe, olgunlaştıkça, oluyoruz… Bir bakmışız büyümüşüz. Çocukluğumuzun metal albümlerinin yanına yıllar içinde önce klasik rockları, bluesları, sonra sonra jazzları, derken klasikleri ve dünyadan güzel etnik tınıları da eklemişiz… Daha çook fırın ekmek yemek lazım… neyse…

Read more…

Çocuk İstismarına DUR !

Kasım 21st, 2008 banu 1 comment

Çocuk ve Bilgi Güvenliği Derneği, çok güzel iki afiş hazırlamış.

Birinci afiş çocuk istismarı ne demek sorusunu cevaplıyor. Çocuk istismarı sadece cinsel taciz anlamında gelmiyor. Çocuğun özgüvenini kırmak… çocuğu örselemek… çocuğu kendi çıkarları için kullanmak… duygusal- tabbi - eğitim gereksinimlerini göz ardı etmek… kendisine zarar gelebilecek durumlarda denetimsiz bırakmak… hepsi çocuk istismarı oluyor. Bu bakış açısı ile de bakmaya başladığımızda, aslında yakın çevremizde bile çok sayıda örneklerini görüyoruz. Bu duruma kayıtsız kalışımız bizi suç ortağı yapar…

İkinci afişleri, çocuklara, iyi dokunmayı-kötü dokunmayı anlatmayı amaçlıyor… Çocuklar için küçük öneriler var afişte… çok büyük belaları savabilecek küçük öneriler… Read more…

Reklamlar!

Ekim 29th, 2008 banu 3 comments

Bu reklamı resimlerimi düzenlerken buldum. İnternet gezintilerimden birinde şuradan kopyalamışım.

1940′lardan bir kola reklamı…
Hayata daha iyi bir başlangıç için, KOLA içmeye erken başlayın!
Ne kadar erken? O kadar iyi…

…ve benzeri şeyler demişler.

Bu reklam kampanyasının ulaştığı başarıyı düşündükçe tüylerim diken diken oluyor. O dönemin anneleri tabi ki inanmıştır, bu uzmanların yapmış olduğu laboratuar çalışmalarına…

Read more…