Archive

Archive for the ‘paylaşmalık’ Category

Paspas Köpekler

Haziran 4th, 2009 banu 1 comment

Kore’liler genç tasarımcılarını dünyaya lanse etmek için Milano - Berlin gibi önemli tasarım merkezlerinde “Seoul Design Festival” adında organizasyonlar düzenliyorlar. Yukarıda gördüğünüz köpek şekilli paspas Yang Jae-Won tarafından tasarlanmış ve Seoul Design Festival 2008 de sergilenmiş. İlham perisinin de Komondor cinsi köpekler olduğundan hiç şüphem yok :) Üretim ve satışı konusunda bir bilgiye ulaşamadım. Ama çocukların da çok ilgisini çekeceğini düşünüyorum ve gördüğüm en sevimli paspas olarak kayıtlara alıyorum.

Sosyalleştik biz

Haziran 3rd, 2009 banu 7 comments

İşler yoğun ve zor… Gün geçtikçe beter bir hal alıyor. Hani şu önce varlığı red edilen, sonra teğet, en nihayetinde sürtünerek geçeceği söylenen mesele bizi, derince deldi ama geçemedi… Bir de üzerine “hamili kart yakinimdir” desteği olmadan devletimin dairesinde işlerimizi halletme gibi ütopya yaşamaya kalktık. Günlerce sabah memurlardan önce oradaydık, mesai bitiminde boş döndük. Gelinen nokta dedim ya; ütopya… Sabah Hatice kapıdan girince ben bacadan kaçar gibi işe gidiyorum. Akşam ise ben kapıdan o bacadan… İşte aklım yüz parça bir şeyler yapıyorum. Yüz parçayı da bir an önce bir araya getirmem lazım. Vaktim dar… Dün Görkem uğradı onu mu yetiştirecem, bunu mu derken iki kelam konuşamadım. - Gorki kusura bakma lütfen - Kaçarcasına eve geliyorum ve dünyam değişiyor. Ama yarım anne, yarım eş, yarım iş, yarım evlat… bugünlerin özeti budur.

Aslında bu yazdıklarım “ondan şikayet, bundan şikayet” durumu değil… Kabullendim ben bunu… Bugünlerin böyle geçmesi gerekiyor. - anahtar kelime “geçecek” olması - Nefes alınacak en küçük kaçamağı değerlendiriyoruz, elimizden geldiğince… Özellikle hafta sonları derin derin nefes alıyoruz, hafta içi dişimizi sıkmak için…

Önceki haftasonu arkadaşlarımız Funda, Ercan, bir numaraları Defne ve yeni numaraları Deniz ile çok güzel dolu dolu bir gün geçirdik. Önce Çıtır Simit’te kahvaltı ettik. Sonra Bilkent mezunlar panayırına gittik. Biz pek tanıdık birilerini göremedik ama Mira yeni arkadaşlar ile tanıştı. Ve günün sonunda da Panora Zıkkım’da yemek yedik.

Read more…

Haşlanmış yumurta kalıpları

Mayıs 21st, 2009 banu 12 comments

Japonlar “çocuklara yumurta yemeyi daha eğlenceli hale getirmek için ne yapılabilir?” sorusunun cevabını bulmuş :) Bir zamanlar yumurtaları küp şeklinde sunmak için bir kalıp görmüştüm. Ama bu bulduklarim çok daha eğlenceli gözüküyor.

Yumurtalara nasıl şekil verildiğini görmek için buraya bakın

Read more…

Baba ve Kızı için Dans Ayakkabıları

Mayıs 20th, 2009 banu 5 comments

Bir zamanlar kendi kendime çocuklar ile kafayı bozmuş bir anne olmayacağım diye söz vermiştim. Ama öyle olmuyor. Anne olduktan sonra herşey değişiyor. Kendime vakit ayırayım, hobilerimle uğraşayım diyorum. Bakıyorum onlar da çocuk ekseninde yeniden şekilleniyor. Hem de ben bundan müthiş keyif alıyorum.

Bazen yanlış bir meslek seçtiğimi düşünecek kadar çok severim tasarım konusunda okumayı… Kiminde hayal kurarım, kiminden ilham alırım… Hamileliğim ile birlikte hep çocuklar için tasarlanmış mekanlar ve ürünler gözüme takılıyordu. Bunlar da havada kalmasın en azından sanal hafızamızda yer alsın diye düşündüm. Yavaş yavaş buradan paylaşmaya başlayacağım.

Read more…

Unutmamak için…

Mayıs 18th, 2009 banu 3 comments

Parque Infantil - Evora’da bir oyun parkı ve oyun evi

Mayıs 11th, 2009 banu 7 comments

Eye of the Tiger from banu akman on Vimeo.

Çocuk sahibi olduktan sonra her anlamda dünyaya bakışımız değişiyor. Daha önce önemsiz gelen bir çok detay dikkatinizi çekmeye başlıyor. Bizim, Evora’da, Mira’dan önce önünden yürüyüp geçeceğimiz, bir çocuk parkına çarpılmamız gibi…

Read more…

Anneler gününüz kutlu olsun :)

Mayıs 10th, 2009 banu 5 comments

Sabah sabah kocamdan gelen bir mesaj kocaman gülümsetti beni… Bir video yollamış. Videoda beni yılın annesi olarak anons ediyorlar :D Çok eğlendim. Ben de tüm annelerin ve anne adaylarının anneler günü kutluyorum ve hepinizi yılın annesi ilan ediyorum :)

Yola hazırlık

Nisan 17th, 2009 banu 13 comments

Tüm geziler ile ilgili ince ince notlarım ve fotoğraflarım hala hazır yazılmayı bekliyor. Geçmişe döneceğim tek tek yazacağım onları… Şimdi ise yeni bir seyahat daha kapıda göründü… Yeni rotamız Lizbon (aslında yakınındaki küçük bir kasaba Evora) - Madrid… Pazar günü sabah çok erken yola çıkıyoruz. 2 gece Evora’dayız. Küçük bir toplantım var. 3. gece Lizbon’dan yataklı trene biniyoruz (bu bölümde Mira ne yapacak heyecanla bekliyorum). Sabah Madrid’te olacağız. Sonrasında; beni kısmetse sonucu iyi olacak yorucu çalışma günleri, Cenk ile Mira’yı ise güzel güzel gezmeler bekliyor. Benim aklımın yarısı Ankara’da kalmaya devam ediyor ama derin bir nefes alıp dua ediyorum…

Ocak ayındaki Zurih - St.Christoph - Viyana seyahatinin en KORKUNÇ bölümü yola çıkmadan önceki bavul hazırlığıydı. Herşey aklımdaydı ama son güne kadar toplanmaya başlayamadım. Son gün ise işten erken çıkmadım. Eve geldiğimde Mira’cım bavul ile değil kendisi ile bizzat benim ilgilenmem konusundan net ve ısrarcıydı… Kendisini bir an önce uyutma planlarımı hissederek sonuna kadar direndi. Erken uyumak bir yana, hala kırılamayan bir terör yaratma ve memede asılı kalma rekoru kırdı… Cenk bu süre zarfında bavulların alt yapısını hazırlamaya çalıştı. Gecenin bir yarısı Mira pes etti… Uyudu… Ben toparlanmaya başladım. ve ELEKTRİKLER KESİLDİ ! Işıklar ile birlikte benim aklımdaki liste de uçtu gitti ! Yola çıkmamıza sadece 5 saat kalmıştı. Mum ve el feneri ışığında ne unuttuk endişesi ile bavullarımızı toparladık. Neredeyse hiç uyumadan yola çıktık… Neyse ki başladığı gibi gitmedi… Tüm zorluk yola çıkana kadardı…

Read more…