Archive

Posts Tagged ‘ilkler’

Mira-loglar

Aralık 5th, 2009 banu 7 comments

Mira ile bebekken karşılıklı çok mırıldanıyorduk ama aklı çalışmaya başladıkça sessizleşti. Aydaşlarının etraftaki sesleri taklit etmeye çalıştığı dönemlerde bizim ki guru misali köşeden izledi. Biz konuşmaya teşvik etmek için sürekli konuşuyorduk ama o parmağı ile göstermeyi geçtim, gidip kendi işini halletmeye çalışmayı tercih ediyordu. Hatta Selin gibi kelimelerin ötesinde cümleleri tekrarlayan bir arkadaşının yanına gelince, iyice sesi kesiliyor, resmen mal mal bakıyordu. Annemin “kızım sen dilli bebektin, bu ise pilli bebek” diye bir yorumu vardı ki bizimkinin durumumuzu güzelce özetliyordu. 18 ay itibarı ile bu durum birden değişti. Artık kelimeleri var ama ötesinde artık kendine öz bir anlatım dili oluştu. Bir de hazır cevap, herşeye bir lafı var yani… E.T. gibi konuşuyor. Yavaş yavaş kapıyor, küçük uzaylım benim…

Yaş itibarı ile en çok kullandığı kelime ise “yok” (hayır yerine geçiyor…)
- yer misin?
- yok
- kalkar mısın?
- yok
- oturur musun?
- yok
- çişin var mı?
- yok
Ha burada Baha’ların Amerikalı bir arkadaşından öğrendi “no” diyor… “yok” dediği kaale alınmadığında “no… no…” diye başlıyor… Read more…

Categories: günce, ilkler Tags: ,

Öylesine bir Pazar günü… Opera ile tanışma… Çok sportif bebekler…

Ekim 20th, 2009 banu 7 comments

Cumartesi gece kavuştum evime… Evimi pek seviyorum. Dönüşleri çok seviyorum ama peşi sıra gelen ıvır zıvır için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Her şey oluyor benden ama şu evin hanımı olmuyor bir türlü… Boşalttığım bavullar üzerine kocanın dönüşümüz için itina ile sakladığı çamaşırlarını görünce kaçasım geliyor dörtnala… Neyse şikayet etmeyim, zaten hiç kasmıyorum, aynen de kaçıveriyorum.

Pazar sabah Leyla Gencer Sahnesinde Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin “Çocuklar için Öylesine Bir Dinleti” isimli müzikal oyunu vardı. Babası da kızının ilk tiyatro deneyimine gelemediği için hayıflanıp dururdu. Bari ilk defa opera ile tanışmasına eşlik edeyim dedi. Bana da şahane bahane oldu…

Sabah kahvaltı ardından Leyla Gencer Sahnesinin olduğu Ostim Oto Pazarına doğru yola döküldük. Yolda Mira’ya abilerin ablaların sahnede şarkılar söyleyeceğini anlattık. Şarkıları var anladı ya hemen “dans ee.. dans eee” (dans da var mı?) diye sordu. Evet cevabı ile dans etmeye de başladı ve 2 dakika sonra tos diye uyudu. Çocuğum geçen hafta boyunca mini disko, dans, sonrası uyku üzerine programlanınca “aha dans da ettik, hadi uyuyalım bari” kodu devreye girdi galiba… Sahnenin önüne geldiğimizde halen uyuyordu. Cenk’e “uyanacak mı sence?” derken, arkadan “ııı ıhhh” diye cevap verdi. “abiler ablalar içeri giriyorlar” deyince ise hemen ayıldı. Cin kesildi. Koltuktan çıkartmamızla arabadan atladı. 1 dakika önce uyumak isteyen o değilmiş gibi kolumuzdan çekiştirerek soktu bizi binaya… Abiler ablara b..k yese yiyecek yaa… bu da ayrı bir yazı konusu olsun hadi…

Read more…

Tuvalet eğitimini tamamlamaya hazır mı(yız)?

Ağustos 27th, 2009 banu 29 comments

Tuvalet eğitimine başlasak mı? Doktorla yok Pedagogla mı konuşsak? Bak Damla’nın da dediği gibi Mira’nın bu çiş olayına ilgisi varken bezi çıkartmalı mı? Hemen mi? bir sürü seyahat var ne yaparız? diye Cenk’i de didikleyip… - PDR’ci olduğuna en çok böyle zamanlarda hayıflanıyor kesin - Çocuk kendi sinyallerini veriyor da ben görmek istemiyor muyum yoksa? diye kös kös düşünüp duruyordum…

Hamileliğimin sonunda Brain, Child diye bir dergide bebeklik dönemini bezsiz geçirmek üzerine bir yazı okumuştum. Anneme anlattığımda “Sakalımız yok ki kabul edesiniz. Ayşe Teyze’nde (*) seni böyle çişe tutmaya alıştırdı daha bebekken… Yaşında bitmişti bu iş…” dedi. Daha ortada bebek bile yokken, kafam “peki anal dönem ne olacak… hani 2 yaşa kadar beklemek gerekiyordu” diye karışmışken Pratik Anne Tuvalet Eğitimine Alternatif Tuvalet Alışkanlığı diye bir yazı yazdı. İlk okuduğum yazıyı daha iyi anladım. Bu eğitim değildi, zorlama zaten yoktu, sadece alışkanlık kazandırmaktı. Kaka çiş tuvalete yapılır, hepsi bu… Mantıklıydı ama Mira’cığımı elime aldığımda bu okuduklarımı unuttum gitti :P Emzirmeydi, uyku düzeniydi, ek gıdalar, katı gıdalar derken de aklıma pek gelmedi.

Read more…

Hoşgeldin küçük şempanze (mağara adamı mı desem ?)

Temmuz 25th, 2009 banu 10 comments

Geçen sene, tam da bu zamanlarda, Kitubi’de parmaklığa veda ve genç yatağına geçiş yazılarını okumuştum. Yerde yuvarlanan 5 aylık bebeğime bakınca Ilgaz pek büyük gelmişti gözüme ve daha çoook zamanımız var diye düşünmüştüm. Oysa zaman denilen şey - hele ki bebekli yaşama geçişten sonra - dünyadaki en nankör şey…

MIRA - jump in to the fire from banu akman on Vimeo.

Read more…

Mira’nın İlk Tiyatro Deneyimi: Damlacıklar…

Nisan 29th, 2009 banu 5 comments

25 - 30 Nisan 2009 tarihleri arasında Ankara’da “4. Küçük Hanımlar, Küçük Beyler Uluslararası Çocuk Tiyatroları Festivali” düzenleniyor. Festival programına tesadüfen Pazartesi gecesi göz atma fırsatı buldum.

Festivalin Pazar günü başlayıp sadece hafta içi oluyor olmasına hayıflanırken, Droplets / Damlacıklar oyununu gördüm.

Read more…

Categories: ilkler Tags: ,

Mira’cım 1 yaşında :)

Şubat 11th, 2009 banu 30 comments

Geçen sene bugünler de… Mira’mı ilk defa görmüşüm. Koklamışım. Bir melek olsa ancak Mira gibi ışıldayabilirdi demişim.

Hala ilk günlerdeki gibi ışık saçıyor… Şimdi şimdi anlıyorum ki, herzaman da ışıldayacak. Onun bu ışıltısı beni hep herşeyden daha iyi, daha güçlü, daha mutlu, daha anlayışlı, daha sorumlu, daha olgun, daha affedici, daha huzurlu yapacak…

Düşündükçe mucizesi karşısında gözlerim doluyor… Hatta mutluluktan burnumun ucu sızlıyor…

Read more…

Here I go…

Şubat 3rd, 2009 banu 11 comments

Yine önemli bir dönüm noktasındayız… Başını kontrol ediyor, dönebiliyor, oturuyor, yuvarlanıyor, emekliyor, sıralıyor derken Mira’cım bu aralar yanlız adımlamaya da başladı. Ama çoğu zaman kendini garantiye alıyor ve emeklemeyi tercih ediyor. Ne de olsa yürürken acemi ama emeklerken tam bir profesyonel…

Bu gelişim mucizesi karşısında bir yanım sevince boğulurken, diğer yanım pek bir hüzünleniyor. Bebeğimizin bir an önce büyümesini - bağımsız olmasını istiyorum. Ama bir yanım da hala bencil, söz dinletemiyorum… Keşke arada zamanı ileri geri sarabilmenin bir yolu olsa :) Özlediğimiz anlara istediğimiz zaman tekrar dönebilsek… Bu mümkün değil ama geçen günleri kayıt altına almalı… İşte bunu biraz olsun yapabildiğim için mutluyum.

Read more…

Flashback… Geçen Pazar… bağımsız ilk adımlar…

Ocak 7th, 2009 banu 4 comments

Pazar günü Sibel’in Emre Alp’inin 1. doğum günü kutlamasına katıldık… Ortak dostlarımız ile bir araya geldik. Herşey çok güzeldi. Sibel’i tüm telaş ve sıkıntılarından sıyrılıp, harika bir gün hazırladığı için kutlamak lazım…

Mira’cım haftalardır midesini bulandırıncaya kadar eli ağzına sokup dolaşıyordu. Yine bu Pazar günü ise derdinin üstteki iki ön dişinin çıkmasından kaynaklı olduğunu farkettik. 4 Ocak tarihi itibarı ile toplam 4 incisi oldu :)

Read more…